• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Av.Ekrem Çatalkaya’dan Ceza Yargılamasında Hükmün Yolu Kapanıyor?

Av.Ekrem Çatalkaya’dan Ceza Yargılamasında Hükmün Yolu Kapanıyor?

Av.Ekrem Çatalkaya’dan Ceza Yargılamasında Hükmün Yolu Kapanıyor?
Ceza Yargılamasında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Yolu Kapanıyor!
Ceza yargılamasında basit suçlar için hakimlerin uğraşmayıp denetim verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) yolu işlemez hale gelmişti. Zira dosya yeterli incelenmeden verilen bu kararlara itirazları da üst mahkeme artık bakmadan onaylama yoluna gidiyordu. Bir milyon hatanın olduğu kararları bile üst mahkeme “biz dosya üzerinden inceleyebiliriz esasa giremeyiz karar uygun” deyip üstünden atıyordu. Halbuki Yargıtay itiraz edilince esasa girmen gerekir demesine rağmen kim uğraşmak ister ki, yine de yüzeysel inceleyip reddediyorlardı. İşte bu noktada AYM devreye girdi ve kararlara itirazların denetiminin yeterli olmadığından bahisle artık bu yolun iptaline karar verdi. Dokuz ay sonra artık HAGB kararlarında istinafa tabi olacak. Verilen AYM kararında:
5271 sayılı Kanun’a göre HAGB kararlarının hukuki sonuç doğurmaması gerektiği, buna karşılık son yıllarda HAGB kararlarına sonuç bağlayan kanun ve yönetmeliklerin çıkarıldığı, HAGB kararlarına yönelik itiraz incelemelerinin ilke olarak dosya üzerinden yapıldığı, kararların esasına ilişkin bir incelemenin gerçekleştirilmediği, bu durumun iki dereceli yargılanma, etkin başvuru ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiği, bu itibarla kişinin suç işlediği kanaatini barındıran HAGB kararlarının gerçek anlamda bir kanun yolundan geçmediği ve bu kararların istinaf incelemesine tabi olması gerektiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Bu bağlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun yolunun inceleme kapsamına ve dolayısıyla karşılanması gereken hukuka aykırılıkların neler olduğuna dair ciddi uygulama farklılıkları göze çarpmaktadır. Nitekim hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz hâlinde Yargıtay ilk zamanlar itirazı incelemeye yetkili makamın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun yalnızca şeklî şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında sınırlı bir inceleme yapması ve suçun sübutuna ilişkin bir inceleme yapmaması gerektiği yönünde, daha sonra ise söz konusu kurumun şeklî şartlarının yanı sıra maddi yönden de bir inceleme yapması gerektiği yönünde kararlar vermiş; aynı süreç içinde Yargıtay daireleri arasında farklı uygulamalara gidildiği görülmüştür.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu Türk hukuk sisteminde yeni sayılabilecek bir kurum olmasına karşın geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün açıkladığı 2020 yılı verilerine göre ceza mahkemelerinde verilen mahkûmiyet kararlarının yaklaşık dörtte birini hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları oluşturmaktadır.
Türk yargısında oldukça geniş bir uygulama alanı bulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yoluna başvurma imkânının yer alması mevcut uygulanış şekli itibarıyla tek başına yeterli olmayıp bu yolun aynı zamanda uygulamada da başarı şansı sunması gerekmektedir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğunu düzenleyen kural; bu kanun yoluna başvuranların iddia ve delillerinin dikkate alınmasında, çatışan menfaatlerin dengelenmesinde, temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğunun ve ölçülülüğünün belirlenebilmesinde belirli ve etkili bir denetim yolu öngörmemektedir. Bu durum temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalelerin giderilmesinde ve kamu gücünü kullananların keyfî davranışlarının önüne geçilmesinde bireye tanınmış olan yetkili makama başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkını ihlal etmektedir. Nitekim kuralın anılan hususları karşılayacak şekilde uygulanamadığı da görülmektedir. Doğrudan temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması rejimi ile ilgili olan bu tür bir muhakemenin yokluğu etkili başvuru hakkıyla bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 40. maddesine aykırıdır. İptali gerekir. Şeklinde iptaline karar verilmiştir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM