• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Boşanma

Boşanma

Boşanma

Boşanma çağımız ailesinin çilesi. Dileğim bundan sonra yaşanan sorunlarda ailelerin boşanma gibi bir yol seçmek yerine “Nasıl sağlıklı ilişkiler kurarız ve ailemizi mutlu bir şekilde sürdürürüz?” olmalıdır. Ama ne yazık ki hiç de öyle değil. Son yıllarda özellikle Amerika’da oldukça fazla Aile Tedavi Merkezleri kuruldu. Artık ülkemizde de bu işte uzman, bu işe gönül vermiş psikologlar ve psikiyatristler var. Bunların amacı boşanma noktasına gelen kişilerin sorunlarını çözmek ve boşanmalarına mani olmaktır. Çünkü boşanmayla sorunlar tamamen sona ermiyor. Sadece kişiler karı koca olmaktan vazgeçmiş oluyorlar. Çocukları yoksa sorun yok. Ama çocukları varsa işte o zaman sorun da var diyebiliriz. Çünkü en çok etkilenen kişi çocuktur. Boşanma çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan biridir. Çocuğun gelişimini etkiler ve onda birtakım değişimleri ortaya çıkarır. Bunların başında bilinmezlik duyguları oluşur. Bilinmeyenin oluşturduğu korku, çocukların hayal dünyalarını, dolayısıyla da çocukların hayatla mücadelelerini tüketir. Yıllarca anne baba kavga etmiş olsalar da boşanma kadar çocuğu etkilemez ve sarsmaz. Çocuklar boşanmayla son derece sarsılır. “Şimdi ne olacak, kiminle kalacağım” sorularıyla karşılaşırlar. Tüm çocuklar anne babaları ayrıldıktan sonra korkuya kapılırlar. Okul öncesi çağındaki çocuklarda kendisiyle birlikte yaşayan ebeveyninin de kendisini terk edeceğini düşünür ve korkar. Bu da onu endişeye sürükler. Şayet böyle bir durumla karşılaşılırsa çocuk ileriki yaşlarda kendini güvensiz, ezik ve suçlu addeder. Bu durumdaki çocuklardan özellikle erkek çocuklar kavga ederler, anneye babaya, öğretmenlere ve onlarla ilgilenen diğer kişilere bağırarak ve kırıp dökerek öfkelerini açığa vururlar. Büyük çocuklar ise öfkelerini genellikle ebeveyne yöneltirler. Eşinden boşanan tüm kadınlar; ister eşleri tarafından terk edilmiş olsunlar, isterse kendi istekleriyle boşanmış olsunlar, kendi kendilerine şu soruları sorarlar: “Ben bunu hak etmedim. Benim gibi bir insana bu nasıl yapılır? Yuvam yıkılmasın diye elimden geleni yaptım ama başaramadım.” gibi.Boşanan kadın ve erkeğin ilk aklına gelen en kötü şey ise yalnızlık duygusudur. Yalnız kalan kadın ve erkek acısını azaltmak için dışarıda vakit geçirmek ister ve kendini dışarı atar. Ya da eve kapanip arkadaşları ile uzun uzun telefon görüşmeleri yapar. Vakitli vakitsiz saatlerde onlarla bir arada olmak ister. Bu ve buna benzer davranışlar onları daha çok huzursuzluğa iter ve depresyona girmelerine sebep olur. Böyle durumlarda, o kişilere yardımcı olacak, sorunlarını paylaşacak insanlara ihtiyaç vardır. Onlar da olsa olsa o kişinin anne, baba, kardeş ve en yakın arkadaş veya arkadaşlarıdır. Çekilen acılar böylece az da olsa dinmiş olur. Yaşanılacaklar önceden bilinmediğinden zamana bırakmak gerekir. Çünkü zaman her şeyin ilacıdır denir.Türk toplumunda aile olmadaki amaç mutlu olmak, mutlu yaşamak ve vatana millete hayırlı evlatlar yetiştirmektir. Böyle olmasına rağmen ülkemizde de boşanmalar olmakta ve ne yazık ki sayısı her geçen gün artmaktadır. Bunun sayılamayacak kadar nedenleri vardır. Günümüzde boşanmaların, kadın cinayetlerinin bu kadar artmasının bence en önemli nedeni sorunları konuşarak çözmek yerine kavgayla halletmeye çalışmamızdır. Halbuki evlilik; fedakarlık, zorluklara göğüs germek ve düzenli bir yaşam tarzı ister. Bu nedenle medeni kanun resmi nikahla kadını güvence altına almış, az da olsa boşanmalara engel olmuştur. Aslında boşanmayı engelleyecek en etkili kişi insanın kendisidir. Yani eşlerdir. Ailede eşler birbirlerine karşı saygılı olmalı ve her türlü zorluğa dayanarak mutlu bir ortamın oluşmasına çaba sarf etmelidirler. Üçüncü kişilerden bir şeyler beklemek yanlış olur. Çünkü sorunu yaşayan kendileri. O nedenle denir ki, karı koca arasına girilmez. Şayet girilirse o evlilik sarsılır ve bir süre sonra boşanmaya kadar gider.
Kadir  Dikme

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Boşanma

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM