Dünya Ve Avrupa Şampiyonu Olan Sporcu Hayrettin Sönmez İle Gazeteci Ayson Karabağ Röportajı
Türkiye’mizin Avrupa ve Dünya’nın 76 Yaşin’de En Yaşlı Sporcu Unvanını aldı.
İstanbul, Bakırköy’de her sabah yağmur, kış demeden sporunu ihmal etmeyen çevresine sevdiren ve anlatan biri. İyi anlatarak, yarışmalar yaparak ve hediyeler vererek spor konusunda çok etkili çalışmalar ile gönüllerde taht kurmuş. Gençlere nasihat ‘ta bulunarak spor konusunda sevdiren, saydıran ve anlatan biri. Türkiye’mizin Avrupa ve Dünya’nın 76 Yaşin’de En Yaşlı Sporcu Unvanını aldı. şampiyonu ile söyleyişimizi size okutmak ve çevrenizde paylaşarak destek vermenizi rica ediyorum. Biz bu dünyaya gelmişiz; bu dünyada sağlıklı yaşamak için spor, sağlık, beslenme ve okuma ile kendimizi geliştirerek nefsimizin önüne geçerek değil nefsim terbiye ederek, insanlığımızı geliştirerek, sevgimizi paylaşarak ve birbirimizin yanlışlarını kapatarak yaşamayı kendimize ilke edinmemiz gerekir. Ne ekersen onu biçersin, sağlıklı olursanız yaşlandığınız da sağlıklı yaşarsınız.
Hayrettin Sönmez Hocam 76 Yaşında Türkiye’nin En Yaşlı Şampiyonu Olmak Nasıl Bir Duygu?
Türkiye’nin 76 yaşında bilek Güreşinde Avrupa ve Dünya Şampiyonu Olan En Yaşlı sporcu Unvanına Sahip İlk sporcu olmanın Mutluğunu Yaşadım
Hayrettin Sönmez Bey dünya şampiyonu olmak nasıl bir duygu?
76 yaşında olup çevreye model olmak bana nasip oldu. Fakat spora 18 yaşında başladığım için vücudumuz spor ile besledim, spor ile yaşadım. Spor benim yaşam kaynağım, spor benim hayatım. Spor ile vücudu güçlendirme imkanını kaçırmasınlar. Yaşadığım, faydasını gördüğüm bilgiyi; çevreme , gençlere ve dünya insanlarına anlatmak istiyorum ki sağlıklı yaşamak elinizde. Elinizdeki bu fırsatı kaçırmayın. Bilek güreşinde, Dünya’nın en yaşlı sporcu unvanına layık görünmek güzel bir duygu. Bu duygu ve düşünceyi ülkemiz olsun, İstanbul’da olsun, Bakırköy’de olsun benim yerimi alacak ve sporu sevdirecek gençlerin olmasını arzu ediyorum. O gençleri yetiştirerek bayrağı teslim etmek istiyorum.
Hayrettin Ağabey Kazakistan şampiyonu oldunuz Kazakistan’ı bize anlatır mısınız?
Kazakistan Almata şehrinde sporcularla buluştuk. Dünyada 49 ülke katılmıştı. 17 sporcunun içerisinden Bilek Güreşi Şampiyonu içinde mücadele vererek, rakiplerimizi yenerek birinciliği kazandım.
Nasıl bir duygu Hayrettin bey?
49 ülkenin içerisinde birinci olmak, spor salonunun içerisinde anonsu duymak insanı çok duygulandırıyor. Kardeş ülkelerin Türk Bayraklarına sarılması, sevincini benimle paylaşması, kucaklaması, sarması çok etkileyici bir gün yaşamama sebep oldu. O bayrağımızın dalgalanması, İstiklal Marşımızı o salonda okumak çok farklı bir duyguydu. Bu duyguyu yaşadım; benden sonra bu duyguları yaşamalarını ve bayrağımızı her ülkede, her spor dalında yapılmasını arzu ediyorum.
Moldova’nın Kişinev’de spor yarışması bize anlatır mısınız?
Çok büyük bir ilgi vardı. Çok kalabalık bir alandı. O kalabalıkta olmak insanı hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyor. Bu duyguyu yaşadım. Kardeş ülkelerde yiğit, kendisine güvenen kardeşlerim vardı. 31 ülkeden katılım oldu. Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonasında Superseniör Grand Master kategorisinde altı rakibimi yenerek Avrupa Şampiyonu oldum.
Türkiye’ye döndüğünüzde bu duyguyu kimler nasıl yaşattı?
Bakırköy’den Haber gazete sahibi Ayson Karabağ beni yalnız bırakmadı. Whatsapptan sürekli aradı; ilgisi ve telefon desteği tabii insanı duygulandırıyor. Bakırköy kaymakamı Abdullah Köklü aradı ve makamında ağırladı. Erzurumlu baba cağ kebabın sahibi Ahmet kardeşim misafir etti. ve ilgilendi. İstanbul Vali yardımcımız Hasan Hüseyin Can Bey aradı, tebrik etti. Bağcılar Belediye Başkanı arayarak plaketle onore ettiler. Zeytinburnu Belediye Başkanı plaketle onore ettiler, destek verdiler. Bu ilgi ve alaka beni çok çok mutlu etti. Hepsine teşekkür ederim. Allah bu günlerimizi aratmasın tek dileğim. Bu duygu ve düşünceyi benden sonra kardeşlerimin ülkemize yaşatmasını diliyorum.
Sporcu olarak ne tavsiye edersiniz?
Belediye Başkanı olsun, Kaymakam olsun, Milli eğitim müdürü olsun, muhtar olsun, dernek başkanı olsun; bir masayı işgal edenler çevreye duyarlı olsunlar. Bir teşekkür, bir telefon, ülkeye plaket getiren için çok çok önemli. Sevginizi telefonla gösterin, ikramınızı gösterin. Sevginizi gösterin ki sporun her alanında güçlenelim, gelişelim ve yeşerelim. Sizler yağmur suyu gibi bizleri güçlendirin. Bir telefondaki insanı onura ediyorsunuz, spor için bizleri sporcuları teşvik ediyorsunuz. Bu ilgiyi, alakayı sporculara yaşatın ki sürekli çalışsınlar. İlgilenin, vaktiniz varsa ağırlayın; bir çay ikram edin ama içten sevgi ve saygınızı gösterin. Destek olun, arkasında olun.
Ayson Karabağ
Yazar-Gazeteci