Kitap basılmış ve bir araya getirilmiş ciltli veya ciltsiz kağıt yapraklar bütünü. İNsanlar arasında düşünce ve fikirleri, inanç ve duyguları yayan, ilim ve sanat değer hükümlerinin dünya ölçüsünde paylaşılmasına yardım eden vasıtalardır. Kitaplar bir milletin kültür değerlerini dünden bugüne taşıyan milli kültürün temel taşlarından biridir. Aynı zamanda fikir ve ilim dünyasına da açılan kapılardır. Eğitim ve öğretim hayatında çok önemli bir yere sahiptirler. Her ne kadar uzay çağında yaşıyorsak da bilgisayarlar, laptoplar, akıllı telefonlar ve internet denilen asrın mucizevi sayılan birtakım teknikler bilgilerin elde edilmesi ve muhafazasını sağlamış olsa da yine de kitabın yeri başka. O nedenle devamlı yeni kütüphaneler açılmakta ve gençlik okumaya yönlendirilmekte. Ne yazık ki, bizler toplum olarak bugüne kadar bunu da yeterince gerçekleştiremedik. Dileğim bir an evvel gerçekleşir ve ulus olarak gelişmiş ülkeler arasında yer alırız. Kitaplar nesilden nesile miras olarak bırakılan, bazılarına bugün bile paha biçilemeyecek çok kıymetli servetlerdir de. Yeter ki, kıymetini bilenler olsun. Bu da gençleri okumaya alıştırmakla mümkün. Çocukluğumda Tommiks, Teksas kitapları vardı. Alır okur ve sonra kiraya verirdik. Böylece para bile kazanmış olurduk. Artık o günler geride kaldı. Yalnız okumayı alışkanlık haline getirenlerin Şeyh Sadi Şiraz’ın kitap hakkında yazdıklarına da unutmaması gerekir. Şirazi der ki, “Ne kadar okursan oku  ! Ne kadar öğrenirsen öğren! Ne kadar bilgi edinirsen edin! Onunla amel etmedikçe cahilsin! Üzerine birkaç kitap yüklemeyle merkep alım olur mu? O beyinsiz sırtındakinin odun mu yoksa kitap mı olduğunu bile fark edemez. Evet, okumada amaç öğrenmek, öğrenmede amaç ise güzel bir ömür geçirebilmek. Kitap yazanların da yazdıklarının okuyucular tarafından kolay anlaşılır olmasına dikkat etmeleri gerekir. Çünkü yazılan her kitabın sayılamayacak kadar okuyucusu olacaktır. İşte onlardan birisi de Karacaoğlan’dır. Der ki; “Taş düştüğü yerde ağır/güzel sevmek günah değil; kitap da yerin gördüm.” Büyük Üstad Cemil Meriç de “Acıtmayan bir kitap gibiyim, küskün ve biçare.” diye kitabı dile getirir.

Kadir Dikme