• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
İstanbul Valiliği Tarafından Ehli-i Beyt Aşkına

İstanbul Valiliği Tarafından Ehli-i Beyt Aşkına

İstanbul Valiliği Tarafından Ehli-i Beyt Aşkına

Yas-ı Matem Oruç Açma Buluşması Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın teşrifleri ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Bakırköydenhaber Gazetesi Genel Müdürü Ayson Karabağ der ki, 15 yaşında yaşadığım ve 60 yaşında yaşadığım arasındaki fark ve izlenimler ise şöyleydi:

Muharrem ayı dolayısıyla İstanbul Valiliği tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya hanımefendi, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütleri, iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Karacaahmet Sultan Dergahı’nda Çelik sofrası duası ile Pelit tarafından organize edilen özel menüde Mercimek çorbası, Patates yemeği, Yeşil mercimekli bulgur pilavı, un helvası, çay, limonata Yas-ı Matem geleneklerine uygun olarak hazırlanmıştı.

Mersiye okunması insanlara katılımcılara duygulu anlar yaşattı. Sanatçılarımızın yürekten sesleri ile sevgileri ile, müzikleri ile yüreklere nakış gibi işlendi. Aklımız fikrimiz Kerbela olayı ile yoğrularak katılımcılar çok duygulandılar. İnsanların birbiri ile iletişimleri, sevgi kanallarını açarak, yürekler rahatladı. Çok kaliteli insanların bir arada olmasına vesile olan İstanbul Valimize, Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, devletin el atması, omuz atması tüm Alevi ve Şii kardeşlerimizi şereflendirmiştir.

Atatürk’ün dediği gibi, Türkmen köyünde baca duman görünüyorsa halen umut vardır. Tüm Alevilerin, devletinden beklentileri umut içinde olduğunu bilen, devletine baş kaldırmayan hep devletinin yanında olan, bayrağına bağlı, devletinin yanında, köklerinden gelen milletlerin evlatları olarak bugün yas günü.

Caferi ailelerden gelen bir ailenin çocuğu olarak Kerbela anma günleri, bu ülkede çocukken yasak olan bir dönemde yaşayan biri olarak, bugün devlet yetkilileri ile birlikte aynı duyguyu, aynı fikri, aynı düşünceyi yaşadığımız için mutlu oldum. O zamanda büyüklerimizle gizli gizli duygularımızı, fikirlerimizi sadece yaşayan bir milletin evladı olarak gözlerimizin önüne geldiği gün ile bugünü kıyas yaptığımızda Caferi insanlarımızı, Şii insanlarımızı, Alevi insanlarımızı daha iyi anlayabiliyoruz.

Çevrenizde Şaşkınlık İçinde Olan Gençler Fark Ettiniz mi?

Evet basında olan arkadaşlarım; gençlerin fikirlerine baktığımızda çok şeyden habersiz olduklarını fark ettim. O gençler Alevi nedir, Bektaşilik nedir, Üç aylar nedir, Muharrem ayı nedir, Oruç nedir, Caferi nedir, Şii nedir, Oruç nasıl açılır, neler ikram edilir, neden su ikram edilmiyor, neden 10 gün et yenilmiyor? Bu bilgileri gençlere anlatacak bilgiler olmalı, kısa kısa video tanıtımlar olmalı. Onun için ana bilgileri anlatabilmek, bilgili gençlerin olmasını sağlamak, farklı mezheplerden olanlara öğretmek gerekir. Onun işin Alevi Dedelerinin ve derneklerinin işleri, fikirleri, görüşleri, düşünceleri, çevrelerine anlatmaları olmalıdır. Bugün bu sofrada çekine çekine su isteyemedim bilgisinin olmadığı kadar topluma karşı saygısının olduğu bir yerde de gençler bişey diyemediler. Sofra duasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Vali Yerlikaya katılımcılara hitaben birer konuşma gerçekleştirdiler. Çok da vurgulu konuşmaları ve verdikleri mesajlar yüreklere sıcaklık verdi.

“Kerbelâ Bizlerin Ortak Yürek Acısıdır”

Yas-ı Matem oruçlarının kabul olması dileğiyle konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Kerbelâ, Allah ve Resulüne iman edip Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşeden bizlerin ortak yürek acısıdır. Bu menfur hadise, bir ibretler, hakikatler hadisesidir ve Kerbelâ’ya sebebiyet verenler mezheb ve meşreb farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların vicdanlarında mahkûm olmuştur.” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, Kerbelâ’yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hazreti Hüseyin misali bir duruş sergilemektir.” diyerek bu topraklarda birliği, dirliği, beraberliği ve dayanışmayı her daim dimdik ve diri tutacaklarını vurguladı.

“Hz. Hüseyin ve Beraberindekiler Cesur Bir Mücadelenin Simgesi Oldular”

Vali Yerlikaya konuşmasına, “Mah-ı Muharrem Yas-ı Matem soframıza iştirak eden, aynı lokmada cem olduğumuz siz aziz canlarımızı, sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.” sözleriyle başladı.

Vali Yerlikaya, “Yarın 10 Muharrem Aşure Günü. Gönüllerimiz mahsun, gönüllerimiz hüzün dolu. Soframızda da bu hüznün yası var. Yüreklerimizi dağlayan, Kerbelâ acısının yaşandığı o gün, Peygamber Efendimizin; ‘Benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım’  buyurduğu sevgili torunu Hz. Hüseyin Efendimiz ile çoğu Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan 72 yâren önce susuzluğa mahkûm edildiler, sonra da şehit edildiler.

1341 yıl geçti üzerinden ancak; ne o acımız dindi, ne de yasımız bitti. Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt Kerbelâ çöllerinde ne verdikleri sözden ne de tuttukları yoldan döndüler.” dedi.

Peygamber Efendimizin, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız’’ hadisi ile sözlerine devam eden Vali Yerlikaya, “Hz. Hüseyin ve beraberindekiler bu derin anlayışı kendilerine düstur edindiler,  zulme ve haksızlığa karşı çok cesur bir mücadelenin de simgesi oldular.” diye konuştu.

“Nazlı Hilalin Gölgesinde Kardeşlik Yeminimizden Dönmedik”

Vali Yerlikaya sözlerine şöyle devam etti: “Bu topraklar ki, sevgi ve hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaş-i Velilerin, Horasan Erenlerinin toprakları…

Bu coğrafyada sözleriyle manevi dünyamıza rehber olan Yunus Emreler, Ahi Evranlar, Hazreti Mevlanalar yetişti ve dünyaya örnek oldular.

Evelallah, bugüne kadar birliğimize halel getirmedik nazlı hilalin gölgesinde kardeşlik yeminimizden dönmedik.”

Vali Yerlikaya, “Bugün bizler, bu sofranın etrafında o büyük matem gününü bir kez daha hatırlarken, birbirimize teselli vermeye gayret ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki hem inancımız, hem de Anadolu irfanı ve medeniyetimiz bizlere her dem sevgiyi ve saygıyı, dayanışmayı ve paylaşmayı öğütlemektedir.” dedi.

“Vakit Birlik ve Beraberliğimizi Daim Kılma Vakti”

“Yolumuz zulme boyun eğmeyen, yaradılışın sırrı insanı esas alan, adaletten ve doğruluktan ayrılmayan Hz. Hüseyin Efendi’mizin yoludur.” diyen Vali Yerlikaya, “Vakit birlik ve beraberliğimizi daim kılma vakti çünkü yaralarımızı ancak birbirimizin elleriyle sarabiliriz.

Kerbelâ’nın o büyük acısı bizleri ayrıştıran değil, birleştiren ortak bir acıdır.  Zalimlere karşı Hazreti Hüseyin, bizim Hüseyin’imiz… Ehl-i Beyt, bizim Ehli beytimizdir. Bu toprakların hamuruyla mayalanan, aynı inanç ikliminin, aynı gönül dünyasının erleriyiz biz.” diye konuştu.

Vali Yerlikaya sözlerini şöyle noktaladı: “Acımızı bal eyledik, birbirimize kenetlendik. Bu büyük medeniyeti o inançla inşa ettik. Rabbim, bizleri birbirimize bağışlasın. Hiçbirimize yeni matemler, yeni acılar yaşatmasın. Milletimizi de devletimizi de kardeşliğimizi de daim kılsın.

Bir kez daha; Hz. Hüseyin Efendimizi, Hakk ve adalet için can veren, beraberindeki bütün şühedayı rahmet ve minnetle yad ediyorum.

Bir devran ki, türlü acılarla imtihan oluyoruz. Terörle mücadele sırasında feda-yı can eyleyen şehitlerimize, yangın ve sel felaketlerinde yaşamlarını yitiren vatandaşlarımıza Yüce Rabbimden rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.

İyilik, sevgi ve kardeşlikten yana cem olduğumuz, Mah-ı Muharrem Yas’ı soframıza teşrif eden tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.”

Fuat Oktay: Kerbela bize birlik olmanın kıymetini göstermektedir

Yas-ı Matem oruç açma programına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Kerbela, içinde barındırdığı ibretlik dersler ve hikmetlerle bize birlik olmanın kıymetini, kardeşliği korumanın; nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın önemini göstermektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Okay, “Kerbela, içinde barındırdığı ibretlik dersler ve hikmetlerle bize birlik olmanın kıymetini, kardeşliği korumanın; nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın önemini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

“Kerbela bize birlik olmanın kıymetini göstermektedir”

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Bizleri, Ramazan-ı Şerif’in ardından, Şehrullahi’l-Muharrem’e eriştiren ve bu dost meclisinde buluşturan Rabbimize şükürler olsun. Muharrem oruçlarımızı ve bu mübarek ayda yaptığınız ibadetleri dergâhı izzetinde makbul eylemesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, her birinize en kalbi selamlarını ve Muharrem lokmalarımızın kabul olması dileklerini iletiyorum. El-Eşhürü’l-Hurum aylardan Muharrem öyle bir aydır ki nice önemli hadise bu ayda vuku bulmuştur.

Muharrem ayının 10’u, Hazreti Adem’in tövbesinin kabul olduğu gündür. Hazreti Musa, Firavun’un zulmünden 10 Muharrem’de kurtulmuş, Hazreti Nuh’un gemisi de yine o gün demirlemiştir. Hazreti İsa Muharrem ayının 10’unda dünyaya gelmiş ve yine Muharrem’de göğe yükseltilmiştir. Hazreti Eyüp, hastalığından Muharrem’de şifa bulmuş, Hazreti Yusuf kuyudan 10 Muharrem’de çıkmıştır. Kerbela, içinde barındırdığı ibretlik dersler ve hikmetlerle bize birlik olmanın kıymetini, kardeşliği korumanın; nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın önemini göstermektedir” diye konuştu.

“İslam dünyasını çatışmalar, kan ve gözyaşı sarmış durumdadır”

Fuat Oktay konuşmasının devamında “Kerbela’nın bıraktığı miras ve dersle, ne kutsallarımız ne de ehlibeytimiz ayrışmanın çıkış noktası olamaz. Ancak ne yazık ki bugün İslam dünyasını çatışmalar, kan ve gözyaşı sarmış durumdadır. Müslümanlar dünyanın dört bir yanında mezhepçilik, ırkçılık ve terör fitnesi yüzünden ciddi yaralar almaktadır. DEAŞ, FETÖ, El Kaide, PKK, DHKP-C, Boko Haram ve Eş Şebab gibi taşeron örgütler huzura karşı fitneyi körüklemektedir. Terörün Suriye’de, Yemen’de veya coğrafyanın başka bir yerinde katlettiği insanların tamamı, etnik ve mezhebi kimliği ne olursa olsun, bizim kardeşlerimizdir. Bugün bizlere düşen görev, 14 asırdır kapanmayan yaramıza yenilerinin eklenmesine fırsat vermeden, bedeli ehli beytin kanıyla ödenmiş Kerbela’yı iyi kavramak ve hikmetini günümüze yansıtmaktır. Dünyanın dört bir yanında insanlar zulme uğrarken, masum siviller katledilirken bizlere düşen, Kerbelâ’yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hz. Hüseyin misali bir duruş sergilemektir.

Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbelâ’lar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmaktır. Hamuru kardeşlikle yoğrulmuş bu topraklara, etnik köken ve mezhep fitneleri ekmeye çalışanların tüm çabalarını boşa çıkarmak bizlerin elindedir ve öyle de yapıyoruz. Kirli bir provokasyonla cemevlerimize yapılan saldırıların hesabını birlik, beraberlik ruhuyla sonuna kadar soruyoruz. Ucu nereye giderse gitsin, kime giderse gitsin, sonuna kadar gideceğiz. Olayın failleri hukuk önünde cezasını almadan, arkalarındaki örgütler ortaya çıkmadan bu işin peşini bırakmayacağız. Aynı şekilde Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş’a yapılan çirkin saldırının faillerini de adalete teslim edeceğiz. Sayın Selami Sarıtaş’a bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, kendisine yapılan saldırıyı esefle kınıyorum. Birliğimizi ve beraberliğimizi hedef alan bu tür zihniyetlerin her zaman karşısında olacağız. Eski Türkiye yok artık. Eski Türkiye kalıntılarına da, felaket tellallarına da meydanı boş bırakmayacağız, müsterih olun” ifadelerini kullandı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM