• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Karaoğlan: Efsane Başbakan Bülent Ecevit’in İzmit’e Uzanan Hikayesi

Karaoğlan: Efsane Başbakan Bülent Ecevit’in İzmit’e Uzanan Hikayesi

Karaoğlan: Efsane Başbakan Bülent Ecevit’in İzmit’e Uzanan Hikayesi

Karslı bir kadının ağzından dökülen “Atanam hele, bir dur! Bu Karaoğlan kimdir?” sözleriyle Türkiye’nin yakın siyasi tarihine damgasını vuran, adı dağlara taşlara yazılan efsane Başbakan Bülent Ecevit’in ölümünün 18. yıldönümünde onu anıyoruz. Ecevit’i İzmit’e getiren tesadüf dolu hikayeyi biliyor musunuz? Belki de bu tesadüf olmasaydı, Bülent Ecevit efsanesi hiç başlamayacaktı.

İzmit, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyada da büyük bir tarih ve zenginlik barındıran önemli bir şehir. Aynı zamanda tesadüflerin kenti olan İzmit, Türk siyasi tarihinde çok önemli bir ismin hikayesine de ev sahipliği yapmıştır: Bülent Ecevit’in.

Bülent Ecevit’in anne ve babasının İzmit’te tanıştığını biliyor muydunuz? Merhum Başbakan’ın dedesi Emin Bey, 1918 sonbaharında Mondros Mütarekesi’nden bir gün önce Arap cephesinde İngilizlere esir düşmüştü. İki yıllık esaretten sonra kurtulup Anadolu’ya geçti ve Milli Mücadele’ye katıldı. Esirlikten yeni kurtulmuş biri olarak kendisine Kastamonu’da görev verildi. Bu sırada, kızı Nazlı Hanım da babasının yanında çalışmaya başladı. Nazlı Hanım’ın eşi olacak olan Dr. Fahri Ecevit ise Kastamonu’da hükümet doktoruydu; ancak henüz tanışmamışlardı.

Kurtuluş Savaşı sona erdiğinde, Nazlı Hanım’ın babası önce Bolu’ya, ardından İzmit’e tayin edildi. Bu sırada, tesadüf eseri, Dr. Fahri Bey de hükümet doktoru olarak İzmit’e atanmıştı. İkili burada tanışarak 1924 yılında evlendi ve 1925 yılında tek çocukları Bülent Ecevit dünyaya geldi.

Fahri Bey’in Ankara’ya tayininden sonra Nazlı Hanım uzun yıllar Güzel Sanatlar Birliği’nin başkanlığını yürüttü ve 1985 yılında Ankara’da vefat etti. Bülent Ecevit’in annesi Fatma Nazlı Ecevit’i anmadan geçmek haksızlık olur; kendisi Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından biridir. 17 Ocak 1900’de İstanbul’da doğan Nazlı Ecevit, Darülmuallimat’ı (Kız Öğretmen Okulu) ve İnas Sanay-i Nefise Mektebi Resim Bölümü’nü bitirdi. Uzun yıllar boyunca İstanbul ve Ankara konservatuvarlarında öğretmenlik yaptı ve eserleri Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilendi. 1975 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından başarı madalyasına layık görüldü.

Fahri Ecevit ise İstanbul Tıbbiye mezunuydu ve Adli Tıp ile Marazi Ruhiyat alanlarında ihtisas yapmıştı. Çok sayıda görevde bulunmuş, TBMM VII. ve VIII. Dönem Kastamonu Milletvekilliği yapmış olan Fahri Ecevit, 29 Ekim 1951’de hayatını kaybetti.

Türkiye’nin sevilen Karaoğlan’ı Bülent Ecevit’i saygı ve rahmetle anıyoruz.

Hazırlayan:
Ayson Karabağ, Yazar-Gazeteci

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Bakırköy Haber