Milli Hizmet Sistemi Siyasi Partilerine Teknoloji Dijital Desteği Veren Mikail Akıncı İle Gazeteci Ayson Karabağ ile Röportajı
Mikail Akıncı Biyografisi
06.01.1980 İstanbul İstinye’de doğdum. Babam iyi bir Malatyalıdır. Namı değer iyilik meleği Ömer,
Annem yardımsever tam bir Osmanlı kadını Ayişe Hanım’dır. Dört kardeşiz, en küçükleri ‘de benim
Babam ve Annem ‘in benim üzerim ‘de hayalleri var. İlk okuldan sonra hafızlık eğitimi almam için yatılı Kur’an kursuna başlattılar.
Burada çok şey öğrenmek nasip oldu. Her Müslüman Kur’an ve mealini okumalı İstanbul İstinye havası içinde Dünya’ya gelen örf ve adetlerini öğrenen mücadeleci bir Baba’nın gül kokan evlatlarıyız. İstanbul Sarıyer’de pek çok sanatçı, şair, profesör, iş insanı, doktor Avukat ve Politikacı yetişmiştir. Sarıyer İstanbul’da Karadeniz ile Orman’ın birleştiği tek ilçedir. İstinye ağaçlarıyla dolu yemyeşil ve dağın eteğinde deniz manzaralı bakış açısında deniz ile çevrilmiş bir mahalledir. Böyle bir ilçede büyümenin ayrı bir anlamı var. Evliyim iki çocuk babasıyım, İstanbul Sarıyer’de büyüyen bütün çocukların hayallerini Öğretmen olmak süslerdi. İstanbul özellikleri içimize yansımış yerimizde duran değil mücadele eden kişileriz. Biz de İstanbul’a taşınan Malatyalıyız İlk okulumu İstinye Recaizade’de okudum,
ortaokulu Yeniköy Mehmetçik’te, Liseyi açıktan okudum.
Babam beni bir mesleğim olsun diye beni Abim ‘in kuaförün de çırak olarak çalıştırdı. Orta okuldan sonra liseyi bırakıp kuaförlüğe daha çok sarıldım hoşuma gitti. Elinde bir mesleği olsun düşüncesi içinde duyarlı Babanın oğluyum, belki o zaman şartları öyleydi. Keşke zorlasaydı belki de okuma imkanım olurdu. O treni kaçırdım ama müşterilerim benim öğretmenim oldu. Dergi ve gazeteler benim rehberim, televizyon da spikerler benim öğretmenim oldu. İyi gözlem yaparak iyi dinleyerek eksiklerimi tamamlayarak mesleğim gereği iletişime daha çok önem verenlerden biri oldum. Kendi kendimize yetiyor, kimseye muhtaç olmadan yaşayıp gidiyorduk. Gel zaman git zaman Askerlikten sonra Mecidiyeköy de insan kaynakları ofisi açtım D-8 Zirveler toplantıların da üstlendiğim organizasyonları başarılı bir şekilde Libya Irak gibi ülkeler de gerçekleştirdik, seminerler organize etmeye devam ettim. iletişim üzerinde olsun belediyeler kamu kuruluşları ve Cumhurbaşkanlığı toplantıları olsun, siyasi paneller olsun, derneklerin eğitimleri olsun, iş adamların seminerleri olsun. Bu çalışmalar benim daha sosyal daha aktif olmamı sağladı. Bu meslek de bana çok bilgi özgüven kattı. Gelişmeme çok faydası olduğunu düşünüyorum.
MHP’de gençlik teşkilatında birlik içinde olmak aynı çatı altında olmak için örgütlendik. Teşkilat içinde kendimizi geliştirmeye ve mücadeleci duruşun siyasi gömleğin sorumluluğunu öğrendim. Kendimi MHP içinde buldum birine dokunmak birine ışık olmak birine umut vermek benim hayatım oldu. İlgi’nin olması beni MHP ortamına çekmiştir.
Ak parti yeni oluşumda arkadaşlardan aldığım siyaseti birlikte yapalım teklifi gelince Ak parti Halkla ilişkiler birim başkanlığı yapmak nasip oldu. Ve Sarıyer’den mahalle bazında olsun ilçe bazında olsun her alanda görevleri yaparak il teşkilatın ‘da görevler almaya başladım. Siyaset içinde çalışmak vatandaşların sorunlarını dinlemek takip etmek sonuçlandırmak için kafa yordum ve yaşadım. Siyaset yolunda Türkiye’yi dolaştım. 7 yıl gezdim insanları dinledim iş arayan ‘mı hastası olan ‘mı şehit ailelerinden gelen sorunlar Gazilerimizin işlemlerin de kalan eksikler her konuda notlar aldım işleri takip etmeye başladım yapılanlar oldu yapılamayanlar oldu. Sorunlar çözülenler oldu çözülemeyenler oldu. Bu çalışmalar beni düşündürdü ve teknolojiye İtti. Bu yolda ilerlerken teknoloji ile birleştirerek kayıtlar altına alınsın yapılan işlere not verilsin yapılamayanların yapılmadığı kayıt altına alınarak sistem çalışması sağlamak görevin hakkını verenlere sistem üzerinden notu yükselerek yeni yeni görevlere gelmesini sağlamak. Ülkemizin faydalı işleri sıkı takip edecek yetişmiş sorunları çözecek insanlara ihtiyaç var diye düşündüm. Ve dahi Milli Hizmet Sistemini kurdum.
Sevgili arkadaşlar, yaşantınız boyunca bazen elinizdeki imkanlar yeterli olamayabilir. Bu çok doğaldır. Unutmayın ki bundan çok daha önemli bir şey vardır: inanmak başarıya giden yolun ilk ve en önemli basamağıdır. Bu sebeple hedefiniz ne olursa olsun önce başaracağınıza inanın sonra elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın.
Lakin unutmayın ki ne yaparsanız yapın iyilik üzere yapın çünkü İYİLİK İYİDİR…
Bir Sarıyer Selami Gönderebilirsiniz .
Hepinize Sarıyer Deniz Kokulu Güzel Günler Diliyorum
Baba Nedir, Babanızı Bize Anlatır Mısınız?
Babam Tam bir Malatyalıdır. Çalışan mücadeleci, ileriyi düşünen biri Malatya’dan kalkıp gelip Sarıyer yamaçlarında ev yapması çocuklarını burada büyütmesi… Babamın bakış açısı hayal gücü ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Onun için benim babam benim öğretmenimdir, rehberimdir. hayat hazırlayanımdır.
Baban gidince atan gider.
Baban giderse sırtın gider
Baban giderse yolun gider
Baban giderse elin gider
Baban giderse canın gider
Baban giderse çocukluk yanın gider
Baban giderse öpülecek elin gider
Baban Giderse Bayram Gider.
Aman babalarınızı kıymetini bilin aman babanızla vakit geçirmesini bilin babalarınızı şuanda değeri bilin. Allah rahmet etsin mekanı cenet olsun . Peygamber efendimize Komşu olsun. Tüm babalarını kaybedenlerin babalarına Allah rahmet etsin.
Baba nedir bilir misin ?
Baba; çölde aradığın su
Oturup yediğin bir tabak yemek
Gölgesinde saklandığın ağaç
Karanlıktaki ışığındır Baba
Baba nedir bilir misin ?
Zor durumundaki Kahraman’ın
Başını koyacağın bir evin
Sıcacık bir yuva
Derdine çaredir Baba
Baba nedir bilir misin?
Yaralarına mel hem-doktorun
Bilmediklerini öğreten-öğretmen
Evinin koca reisi
Çocuklarından alır sevgisini
Baba nedir bilir misin ?
Akşam eve gelmesini beklediğin kapı
Yokluğunda içindeki ağrı
Kocaman bir şefkattir baba
Sımsıkı sarıldığın o kollarda
Babanızla vakit geçirmesini bilin.
Mümün Sekman’ın “Limit Sizsiniz” kitabından şu sözler ile bitirmek istiyorum. Bir çocuğun en büyük avantajı neyi yapamayacağını henüz öğrenmemiş olmasıdır. Çocuklar bu yüzden her zaman sınırlarını zorlar, kendi en iyi yapabileceklerini ortaya koymaya çalışırlar. Bir şeyin yapılması değil, o işi kendilerinin yapabilmiş olması onları mutlu eder.
Her insan kendi kanatlarıyla uçma isteğiyle doğar ancak zamanla kafası “kafeslenerek” bu isteği unutturulur.
Anne Nedir?
Ayson Bey Anne
* Yenilen her Lokman’dan sonra alkış kıyamet koparan, şenlik havasına bürünendir.
* Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
* Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
* İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır..
* Eskiden her gün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
* Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
* Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
* Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp, gözü kapalı geri dönendir.
* Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
* Temcid pilavı tadındaki baby tv’yi seyretmektir.* Bebek şef şarkısı söyleyerek, fırsat bu fırsat deyip bir şeyler yedirmeye çalışmaktır.
* Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak, mısırı tanelere ayırmaktır.
* İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken, “Anne atttaaaaa” sözleriyle çark edip, en yakın parkın yolunu tutmaktır.
* Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
* Başka bir anneyi nerede görürse görsün “Seni çok iyi anlıyorum tatlım “bakışı atandır.
* Aşı takvimini ezbere bilendir.
* Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
* Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
* İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
* Uyduruk ninni besteleyendir.
* Çantasında sürekli Oyuncak kurbacık, ıslak mendil ve kraker taşıyandır.
* Son teknoloji telefonu denize atıldığında, diken diken olmuş her bir saçına rağmen, Annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
* Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
* Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
* Anne demek iki küçük melekle, gururla, küçük dağları ben yarattım edasında yürüyebilmektir.
* Anne demek yüreğini parçalara bölüp her bir parçayı özenle onlara sunmaktır.
Mikail Başkan’ım Sizin İçin Kardeş Nedir?
Ayson Bey Kardeş nedir bilir misin?
Kardeş demek hayat demektir.
Kardeş demek vücudun yarısı demek
Kardeş demek canın yongası, bedenin bir diğer yanı demektir.
Kardeş bir elmanın diğer yarısı gibidir
Kardeş, eksikliği tamamlayan demektir.
Kimi zaman aldığınız nefeste kardeşim diyebilmek,
Kimi zaman üzüldüğünüz anda karşında bulabilmek.
Kimi zaman ona susadığınızda görebilmek, kucaklayabilmektir.
Yoktur onun gibisi
Kardeş baba yarısı, ana yarısı demek
Hiçbir zaman sevgili kardeş gibi olamaz.
Kardeşin aşkı sevgiliden ötedir
Sevgili terk eder, kardeş asla. Hep yanında baki kalır.
Sevgili emreder, kardeş teselli eder.
Kardeş sevgiliden çok sever.
Bilir misiniz bizde kardeşlik nedir?
Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan; senindir diyebilendir
Yolun sonu uçurumsa eğer;
Kardeşim geri dön diyendir.
İlk adım benimdir diyendir.
O sizden ya birkaç yıl önce ya birkaç yıl sonra gelmiştir dünyaya
Düşe kalka büyürsünüz birlikte
Tahtadan beşiği ortak kullanırsınız
Sonra aynı yatağa yatırır sizi anneniz
Küçük kardeş çişini üzerinize yapsa bile asla umursamazsınız
Sonra aynı tencereden kaşıklarsınız yemeğinizi. Küçüğüm doysun diye ağır ağır uzanırsınız tencereye
Aynı suyu içersiniz, aynı leğende yıkanırsınız. Büyükler hep gözü gibi kollar küçüğünü.
Ama küçükseniz bazen şanssız oluyor,
Çünkü abisinin eski elbiseleri kalır ona veya ablasından
Büyüklere yeni kıyafetler alınırken küçükler eskilerle yetinir.
İğrenmezsiniz hiçbir zaman, terini vücudunuzda hissettiğinizde
İki, üç, dört beş altı veya sekiz kardeşsiniz ama
Hep tek vücut gibi yaşarsınız.
Birimizin canı acısa hepimiz yüreğimizde hissederiz.
içerden Yüreğimiz burkulur.
Sevinci de, hüznü de birlikte yaşarız.
Aynı okula gideriz,
Birimiz birkaç sınıf önde veya aynı sıraları paylaşırız
Sonra delikanlı oluruz, Abla oluruz Abi oluruz
Büyürüz kocaman adam oluruz
Ama sevgimiz hiç eksilmez, kartopu gibi büyür, çığ’a dönüşür
Hepimiz çoluk çocuğa karışır yuva kurarız.
Birbirimizden kopar gibi görünsek de aslında yürekten bağlıyız
Ve hastalıklar düşer peşimize.
Birimizin karnı ağrısa hepimiz hissederiz,
Ya ayrılıklar
Burkuyor insanın içini, kopuyor sizden kocaman bir parça.
Eliniz kopuyor, gözünüz kayboluyor, yüreğiniz parçalanıyor.
Var mı kardeş gibi seven
Var mı kardeş gibi hisseden
Var mı kardeş gibi koruyan, kollayan.
Kardeş gibisi mi? Asla yoktur.
Kardeş hayattır, hayat verendir, can verendir.
Mikail Başkan Vatandaşa Ve Yöneticilere Tavsiyeleriniz Nedir?
Bizim insanlar söylemiyor söyleniyor.
Biz dedi kodu yapanların çeşmesine su taşıyoruz.
Gelin başarıları konuşalım mumun hatasını kapatan olun diyorum.
Yanlışların üzerine toprak atalım demiyorum.
Ben sadece ağızdan ağıza konuşulanları konuşmayalım.
Araştıralım ve dahi çözüm üretelim.
Büyüklerimiz şükür ile geldi nasip olursa olur diye başladı aza da razı oldu. Olmazsa şikayet etmedi.
Emin olun gençlerimiz de yokluktan şikayet etmiyor tek şikayet haksızlık liyakatsizlik birileri milyon dolarlık ihaleler alırken hakketmediği kazançlar elde ederken dayısı olmayan diğer kardeşlerimizin dışlanması ötekileştirilmesidir.
Gençlerimizin ve dahi vatandaşlarımızın tepkisi.
Asıl suçu işleyenin yargılanmadığı suçu görüp şahit olanın haksız yere ceza aldığı bir adaletsizliğedir tepkisi vatandaşların.
Çocuklarına akşam kıyma alamayan Baba’nın hakkını yediği Lüks yaşayan patronadır isyanı Baba’nın
Yüksek puan alarak atanamayan gencin düşük puan alarak dayısı sayesin de atandır an bürokratlaradır gencimizin isyanı.
3 kuruş maaş alacak diye gerçekleri konuşamayan hocalaradır camii cemaatin isyanı
Menfaat doğrultusunda gerçekleri konuşamayan görevlileredir vatandaşın isyanı
Gelin kişisel sorun üretmeyelim herkes inancı doğrultusunda ahlâk çerçevesinde yaşasın yaşayalım.
Müslüman Din Dil Irk Ayrımı Yapmaz.
Varsa yersin yoksa şikayet eden olmayalım şükür eden olalım eyvallah. Lakin komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyen Peygamber (S.A.V)’in ümmeti nasıl olacağız. Kimine nasip olur kimisine nasip olmaz. Ayrı bir durum fakat birilerine milyonlar nasip oluyor birilerine et fazla geliyorsa burada biz dinimizin emirlerini yaşamıyoruz demektir.
Maalesef bizler sorun çözmüyor sorun üretiyoruz. Bizler okumuyor dinliyoruz. Bizler araştırmıyor gördünüz mü diye soruyoruz. Dinimiz de gözünle gördün mü kulağınla duydun mu?
Gerçekten siyaset içinde görevli olan yöneticilerimiz az da olsa var. Vatandaş hizmet için çalışanlara lütfen sahip çıksın. Vatandaşa tavsiyem duyduklarınıza değil gördüklerinize inanmanız.
Yönetici büyüklerimize de tavsiyem kısa bir süre yaşayıp gideceğimiz yalan dünya da Beddua değil DUA alan olmanızdır.
Sorun çözenlerden olalım.
Örgüt Kültürü Nedir?
Örgütlerin de tıpkı toplumlar gibi kendilerine özgü davranış kalıpları inançları ve değerleri vardır. Bu değerler toplamına örgüt kültürü denir. Bu kültür örgütlere bir kişilik verir ve yönetim tarzını belirler . Bu çalışmada örgüt kültürünün yönetim ve yönetim fonksiyonları ile ilişkileri ele alınmaktadır. Örgüt kültüründe sır vardır. Gördüklerin duydukların sağa sola söylenmez. Güven esastır. Sır sırdır. Bu da örgüt kültürünün başarısına bağlıdır. Onun için örgüt kültürünü alan kişiler içindeki ruh ‘da olmalı , benimsemelidir. Bu fikir aile içinde geçerli ticaret için’ de geçerli insanı büyüten sırdır.
Bu Sistem İlhamı Sizde Nasıl Başladı?
Ak parti teşkilatın da görev yaptığım dönem de bir gece balkon da gecenin geç saatlerine kadar oturup benim bu ülkeye bir borcum var nasıl ödeyebilirim ve insanların hasret olduğu huzuru mutluluğu yaşamasına nasıl vesile olurum düşüncesi ile başladı. il il ilçe ilçe köy köy gezerek toplantılara katılarak şikâyetleri dinleyerek başarıları görerek engelleri yaşayarak notlar aldım tam 7 yılımı verdim. Üzerinde çok çalıştım ekip arkadaşlarımla birlikte ARGE çalışmaları yaptım bu 7 yılın gezmesi dolaşması bizi bu programın içinde buldurdu.
Bu sistem muhakkak kullanılmalıdır. Bu sistem her şeyi kayıt altına alan bir sistemdir. Her birim alanında işin niteliğine göre not var. Bu not teşkilat mensuplarının başarı karnesine katkısı olacaktır. O’nun için bu programı İktidar parti teşkilatının muhakkak kullanması gerekir. Hükümete faydası olacağı aşikârdır. Türkiye’de sorunları şikayetleri ve çözüm yolları yapan il ve ilçe bazında sorunların ne olduğu nerden ne gibi sıkıntı olduğunu hükümette görmüş olacaktır. Bu Çalışmayı Cumhurbaşkanı’mdan aldığım ilham sayesinde yaptım. Bu programı Ak parti kullanırsa ben mutlu olurum, çünkü Ak parti teşkilatının içinde bulunduğum dönem hazırladım.
Sizin Milli Hizmet Sisteminizi Her Partinin Kullanması İçin Çalışman Daha İyi Olmaz mı?
Bu sistemi Türkiye genelinde tüm partiler kullanmalı, il ve ilçe olarak her sorun her talep kayıt altına alındığından bu sistemi iyi kullanan bir parti lideri Türkiye’nin haritasını görecek ve sorunlarını da bilecek çözüm yerlerini de bilecek ne gibi sorunlar var ne gibi sıkıntılar var. Kim aldı kim çözdü her şeyi kayıt altında ve her birimin merkez de tutulan bir not portresi olacak oradan puantaj düşecek veya yükselecek şekilde bu Sistem başarılı hizmet için çalışan görevli particileri de göstermiş olacak. Hem teşkilat kültürün içinde çarkı iyi çalıştıran olacak çalıştırmayan olacak ve vatandaş sorunlarını ve şikâyetlerini hangi bölgede ne gibi sıkıntıları, talepleri olduğunu öğreneceksiniz bu da tam bir liderin gerçekleri okuyabileceği görebileceği bir sistem. Ve dahi yönetici olacak kişilerin mevcut yöneticilerin iki dudakların arasında olmayacak halka gerçekten hizmet edecek yöneticileri kimsenin müdahalesi olmadan sistem belirleyecek. İşin özü Liyakat esas olacaktır.

Milli hizmet sistemini biraz açabilir miyiz?
Kıymetli Ayson Abim M.H.S Anlatılmaz Yaşanır.?
Bu sistem vatandaşa huzuru getirecek muhabbet getirecek mutluluk iksiri olacak.
Bu sistem liyakati getirecek görüşü ne olursa olsun herkesin seveceği mutlu olacağı bir sistem olacak.
Din Dil Irk Mezhep görüş ayrılığı asla olmayacak demiyorum çünkü sistemsel olarak olamayacak sisteme kimse müdahale edemeyecek kimsenin tanıdığı olmayacak makamlara gelecek kişiyi şahıslar değil liyakat belirleyecek herkes hakkettiği ve sevdiği işi yapacak. Yapacak diyorum çünkü işsizlik olmayacak iş beğenmiyorlar diyemeyecekler.
Her görev hak Eden’e herkesin görüp takip edeceği bir sistem de olacak. Kimse kimsenin hakkını yiyemeyecek. Çünkü kimse hakketmediği göreve gelemeyecek.

Sizin Milli hizmet Sistemini Biraz Açabilir miyiz?
Bu sistem Türkiye genelinde partiler kullanmalı, il ve ilçe olarak her konuyu her sorun her başarıyı kayıt altın alındığında bu sisteme iyi kullan bir parti lideri Türkiye’nin haritasın görecek ve sorunlarında bilecek çözüm verilerini bilecek ne gibi sorular var ne gibi sıkıntılar var. Kim aldı kim çözdü her şeyi kayıt altında ve her birim bir not alarak veya unuttu işini yapmadı. oradan notu düşecek şekillinde bu sistem başarılı hizmet için çalışan görevli particilerde çıkarmış olacak hem örgüt kültürünün içinde çarkı iyi çalıştıran olacak çalıştırmayan olacak ve vatandaşın sorunlarını ve şikayetlerini hangi bölgede ne gibi sıkıntıları olduğunu okuyarak görerek öğreneceksiniz bu da tam bir liderin okuyabileceği görebileceği gerçekleri okuyabilecekleri bir sistemdir.
Bu sistemi Partilerin liderine ve Yöneticilerine Sunum Yaparak Bilgilendirir misiniz?
Çok güzel bir soru sordunuz tabi ki olması gerekeni sordunuz ben istiyorum ki partiler ve yöneticiler ve liderler insanların ağzından çıkan bilgi ile değil yazılı bilgi ile bilsinler. Üyesi görsün yaş grubunda görsün şikayetleri okusun . Kimlerin çalıştığı kimlerin mücadele verdiğini okusunlar öğrensinler bilsinler. Hangi bölgede hangi ilçede ne gibi sıkıntıların olduğunu okuyarak not verilerek çalışırlarsa sağlıklı ve doğru bilgiler ile masada olmanızı sağlayacaktır. Her şey kayıt altında olacak her şikayet nasıl başladı nasıl sonuçlandırıldı bunları bilecek öğrenilecek önemli olan Türkiye’de vatandaşı dertlerine derman olmak hizmet de yarışmak ve başarılı girişken çalışkan kişilerin başarıları bir kişin ağzından çıkmasın çalışmaları bu sistemden not alarak çıksın. Bu sistem ileride ilçe olsun il olsun meclis üyesi olsun başkan olsun yardımcıları olsun bu sistemin içindeki çalışan işinde başarılı kişileri tespit ederek işe göre adam getirirsin koyarsın ama şimdi adama göre iş veriyoruz ve işlerde yapılmıyor, sorunlarda çözülmüyor.
Bu Sistemin İlhamı Sizde Nasıl Başladı?
Ak partide il teşkilatında görev yaptığım zaman il il ilçe ilçe köy köy gezerek toplantılara katılarak şikayetleri dinleyerek başarıları görerek engelleri yaşayarak notlar aldım tam 7 yılımı verdim. Üzerinde çok çalıştım ekip arkadaşlarımla birlikte ARGE çalışmaları yaptım. Bu 7 yılın gezmesi, dolaşması bizi bu programın içinde buldurdu. Bu sistem ileride kullanılsın faydasını gören her parti kendi bünyesinde kullanmaya başlayacaktır. Bu her şeyi kayıt altına alınan çalışan kişilerin notları var . Her iş alanında işin niteliğine göre not var bu not kişinin başarı karnesine katkısı olacaktır. Onun için bu programı her parti teşkilatı kullanması gerekir.
Bu Programın Eğitimini Verecek misiniz?
İl bazında tüm ilçelerde görev alan her kolların başkanların eğitim verilerek bu programın üyeleri kadar öğretilmiş olacaktır. Bu program öğrendikçe faydasını gördükçe ileride oyu için belki bir mesaj ile oy verecek günleri olacaktır. Onun için hem işleri kolaylaştırmak gerekir hem ‘de kayıtlar yöneticilere faydası olacaktır ve Türkiye’de hangi konular ağırlıklı hangi konular çözülmüş veya çözülmemiş konuları programında fark edeceksiniz bu programın eğitim vidosu olacaktır. İnsanlar öğrenmesi için programın eğitim videosundan eğitimi kullanmasına kadar her aşamada sıkı takip edeceğiz ve destek vereceğiz.
Bu Programı İleride Belediye Bazında Kullanabilirler mi?
Bu program bir belediye uygundur. Çünkü bu programı web sitelerine ekleyeceğiz, vatandaş şikayetini, isteklerini ,teşekkürlerini ,etkinliklerin ,toplantıların her konuyu kayıt girerek başarılı çalışan kişilere kadar tespit etmek gerekir. Çünkü belediyede çalışan kişilerin kişiliğine bırakırsak başkan gelen belediyeye başkan olunca senin adamın benim adamım yerine belediyeye faydalı iş yapan görevini doğru yapan kişileri doğru işte tutmak gerektiğine inanıyorum adam iş değil işe göre adam vermek gerekir ki işleri daha sağlıklı daha faydalı yapılsın onun için bu program belediye başkanına bilgi veren ekibin iyi tanıtan ilindeki sorunları bilen şikayetleri okuyan bir ilin . Eksikliğini de görecek başarısın da görecektir. Görevli arkadaşların notlarında fark edecekler.
Bu Program Kimin İçin Çalışacak?
Bir ilçede biri partiye geliyor iş istiyor, biri geliyor hastanede randevu alamıyor, biri geliyor tayin için yardım istiyor bu konular kayıt alınacak ve sorumlu kişilerin masasına düşecek. O kişiler 24 saat içinde cevabı bulacaktır. Ama 24 saat sınırı var. 24 saat sonra konu yetkiliye ulaşarak kişi aranıyor ilgileniyor, işi çözüldüyse en son çözülen kişi yapıldı halledildi memnuniyeti kayıt altına alarak dosya kapanmış oluyor ve o kişiler programa otomatik puan veriyor. Bu puan da işleri sıkı takip eden yardımcı olan kişilerin karne notuna kayıt ediliyor. Bu program sorumlu işi yapan bahane uydurmayan kişileri tespit etmiş oluyor, işi de çözüyor.
Bu Programda İstikrar Olacak mı?
Bizde bir söz var ‘söz uçar yazı kalır’ bu söz bizim işimizde ki başarıyı taşıyacaktır. Kayıtları sağlıklı tutacaktır. İl de olsun ilçede olsun Doğu Anadolu bölgesi olsun Karadeniz Bölgesi olsun bölge bazında il bazında ilçe bazında sorun ve çözüm ve ne gibi sorunlar var ne gibi ihtiyaçlar var, sıkıntılar nelerdir. Kişiye bağlı aracısız konular ve işi takip eden etmeyen okuyan okumayan her konu her bilgi her sorun artık masa altında unuttum denilmeyecek. Bu program kişilere özel ve işlerin sıkı takip edilen sağlıklı kayıt olacaktır. He r türlü fikir, her türlü bilgi çıkışı alına bilir.
Peki Bu Programın Başka Ne Faydası Olacak?
Siyaset içinde çok doğru insan var. Menfaat için sadece kendi çıkarına çalışanda var. Bazı kişiler yanlışı görüp de sessiz kalan çok insan oluyor ama haliyle susuyor. Bu program kişilerin ağzından çıkacak bilgiye bağlı kalınmayacak, bu kayıt insanların başarısında ortaya çıkaracak bir program veya ihmal etmiş işin görevini yapamamış o kişilere program zayıf not vererek karne notu zayıf olunca o kişilerde zaman içinde partinin dışına çıkarma olacaktır. Bu program hizmet ile yarışan kişileri yarıştıracaktır. Hizmet için çalışacak kişilere ihtiyacım var.
Bu Programın Keyif Duygusunu Hissediyor musunuz?
Ülkemizde partilerin daha sağlıklı çalışmasını isterim. Daha bilinçli olmasını arzu ediyorum. babam bana derdi ki oğlum ilkin kendin için çalış ayakların üzerinde durmasını öğren sonra ailen için çalış sonra devlet için çalış şimdi bu konuya uyanlar nefsini törpüleyen insanlara olacak deneyimli olacak hizmet ile yarışmayı seven olacak insan seven olacak Allah için çalışan olacak bölgesin seven olacak aramızda kimi insan çeşme hayal kuracak kimi insan mezarlığı yaptıracak derler. kimi insan köyüm misafir ev kuracak derler. kimi insan köyüme kütüphane alacam derler. kimi insan köyüme örgü evi kuracağız. kadınların çalışacak ipini verecek kendilerine döner sermeye yapsınlar üretsinler çalışarak evin mutfağına katkıları olur. Bu fikirleri yapacak yayacak kişilerin ortaya çıkacağı günü keyfini düşünüyorum.
Türkiye’de insanlar 365 Gün Siyaset Konuşuyor ve İnsanlar Bir Birine Çamur Atıyorlar Bu Konuda Ne Diyeceksiniz?
Bizim büyüklerimizin bize nasihati gözünle görmediğini kulağınla duymadığına inanma ondan dolayı yalandan iftiradan fitne ve fesat çıkartmaktan şahsiyet yapmaktan isim vererek hedef göstererek çamur atmaktan kaçınmalısınız. Devleti desteklemelisin kötü düzene sisteme muhalefet etmelisin ve onun değişmesi yerine adil ve hak bir düzen gelmesi için çalışmalısınız. İslam’a Kur’an’a sünnete şeriata naçizane hizmet etmeye devam etmelisin. Ülkenin ve halkınınım iyiliğini istemelisin onlara zarar vermemelisiniz. Okuyan olun ama dedikodu yapan olmayın. ağızdan duyulan kelimelerle uğraşmayın doğru ve yanlışı görün ama bir tarafta durmasını bilin. Bu ülke bizim kötüleyerek değil doğruları ortaya çıkartarak ülkemize devletimize sahip çıkmalıyız. Her konuyu siyasete bağlamayın siyaset için susun ve dinleyin yeri geldiğinde görevinizi yapın bir usta diyor ki” dinleyen toplayandır konuşan tüketendir” . Bilginizi tüketmeyin yerinde kullanması bilin.
Türkiye’de Siyaset Konuşulduğu Zaman Olumsuz Ve Şikayet Eden Cümleler ile Konuşmaya Başlarlar Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Biz bilgiyi ikiye ayırıyoruz açık öğrenme gizli öğrenim. Gizli öğrenim ağızdan duyulan televizyonda izleyen, sosyal medyadan, arkadaştan , sağdan soldan duydukları ile konuşan bir kesim var, oda Türkiye’de %85 bir kitle var. Açık öğrenmede direkt kitaptan okuyan yazan ilk kişiden duyulan bilgi bu bilgiyi konuşan bir kesim var oda Türkiye’de %15 ve telefonda birine soruyorsun nasılsınız çok kötüyüm cümle ile başlarlar veya karşılaşırız nasılsınız çok kötüyüm moralim bozuk ile başlarız. şikayet eden olumsuz cümle ile başlayan bir kitlenin içinde yaşıyoruz. Bu bizim eksiğimiz onun için bizde bir atasözü var çuvaldızı kendinize batırın hatayı kendinizde arayalım okuyalım araştıralım eksiklerimizi tamamlayalım. Müslüman olmalısın ama İslamcı olmamalısın. Bizim fırka grup cemaat tarikat klik asabiyetinden faşizminden uzak durmalısın ümmet şuuruna sahip olmalısın. Bütün kötülüklere karşı olumlu muhalefet yapmalısın olumsuz ve yıkıcı muhalefet yapmamalısın. Müslümanların büyüklerine saygı göstermeli , küçüklerine şefkat ve merhametle muamele etmelisin .
Mutluluk Nedir Hocam?
Aristoteles’e Göre Mutluluk Yani eylemler yoluyla kişinin kendisini gerçekleştirmesi, kişinin kendisini ilişkiler içine sokması anlamına gelir. Aristoteles’e göre ilişki içerisine girmek, yani eylem bir tercih meselesidir.
Sokrates’e göre yaşamın amacı ve herkesin yaşam boyunca peşinden koştuğu en yüksek iyi mutluluktur. Mutluluğa erişmenin yolu ise bilgidir; insana ve yaşama ilişkin bilgi, çünkü doğru bilgi insanı doğru eylemlerde bulunmaya götürür.
Mutluluk Hazzın Varlığı ve Acının Yokluğudur
Bana göre de Mutluluk uçurumun kenarında dahi olsam gülümsemektir. İşin en zor yanıdır. Hizmet sektöründe çalışıyorsanız önce misafirlerinizi sonra patronunuzu ,ortaklarınızı çalışma arkadaşlarınızı ailenizi ve en nihayetinde de kendinizi mutlu etmelisiniz .Bu dünyanın en zor denklemlerinden biri , bizce , öncelik olarak kendini temel almayan biri etrafındakileri de asla mutlu edemez .Yani mutlu olmalısınız ki çevreye de mutluluk yayan siz olun.

O Zaman Değişime Kendimizden mi Başlamak Gerekir?
Bizim verilerimiz değişirse fikirlerimiz değişir. Her insanın yaptığı gibi çevremizden misafirlerimizden ve işimizden topladığımız verileri değerlendirip fikirlerimizi derhal değiştirmeliyiz. Her gün okuyan her gün taze bilgi toplayan kişiler değişime uyarlar. Ama bayatlamış bilgi ile yatan kalkan kişiler asla değişmez. Evde çürümüş koku yayılan siz dışarı atarsanız kokuda yok olur ama orda durduğu müddetçe koku orda bekler.
Dünya tüm hızıyla dönerken direnmek sabit kalmak ısrar etmek boşa kürek çekip yorulmak ve bu yolda enerjinizi kaybetmek sizi yoracaktır. Bu enerji kaybı verimliğimizi azaltır. Sizi geri sıralara düşürür ve gündeminizi bozar.
Bu Programın Özellikleri
Türkiye genelinde kullanılacak
Gelen şikayetler ve talepler kayıt altın da olacak
Çözülen ve çözülemeyen sorunlar görülecek
Teşkilat mensuplarının notları artacak veya eksilecek başarılı çalışan mücadeleci particileri görecek
Türkiye’de sistem mükemmelliğini herkes görecek
Stresin sıkıntıların son bulacağı Mutluluğun başlayacağı anahtar bu sistemdir. Aksini iddia eden varsa çıksın karşıma.
Bu da Vatandaşımızın sorun şikayet ve taleplerini çözüm noktasında ne kadar başarılı olduğunu Liderin gerçek bilgileri kişilerden değil direk sistemden görme imkânı doğuracaktır.
Bilgi için 0532 5061244 mikail44akinci@gmail.com
Ayson Karabağ
Yazar-Gazeteci