Orman Yangını Mevsimi Ve Fidan
Aylardan Temmuz ve yine ülkemizde binlerce hektar alanı tahrip eden orman yangınları oluşmaya başladı bile. Dünya genelinde de ülkelerin coğrafi şartlarına göre değişebilmekle birlikte, ağırlıklı olarak Temmuz- Ağustos ayları, orman yangınlarının aşırı sıcaklar nedeni ile oluşma dönemleridir. Ağır can ve mal kayıplı bu yangınların taze örneklerinden bir tanesi 23 Temmuz gecesi Cezayir’in kuzeyinde yaşandı. Rüzgarın da etkisi ile geniş alana yayılan orman yangınında 34 kişi hayatını kaybetti, birçok insan yerleşim alanlarından tahliye edildi. Yine Cezayir’de İki sene önce çıkan orman yangınında ise, 25’i söndürme faaliyetlerine katılan askerler olmak üzere toplamda 69 kişi hayatını kaybetmişti.
Kanada, ABD ve Avustralya’da da aşırı sıcaklar nedeni ile ölümcül sonuçları olan ve binlerce hektar orman alanını yok eden büyük orman yangınları oldu, oluyor. Örneğin Kanada’nın Britsh Columbia ve Quebec eyaletlerinde Haziran- Temmuz 2023 aylarında çıkan binlerce hektar ormanlık alanı yok eden yangınlarda, Kanada’ya başta ABD ve Fransa olmak üzere birçok ülke söndürme desteği de verdi.
Orman yangınını söndürme teknikleri, yangınının meydana geldiği alanda mevcut olan teknolojilere bağlıdır. Az gelişmiş ülkelerde kullanılan teknikler, kum atmak veya ateşi sopalarla veya palmiye yapraklarıyla dövmek kadar basit bile olabilir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arttıkça yangınlara müdahale teknolojileri de artar. Gelişmiş ülkelerde yüksek maliyetlerdeki mücadele yöntemleri kullanılıyor, mesela yangın alanına uçak ve helikopterler ile söndürücü ve yayılmayı önleyici kimyasallar sıkılması buna örnek olarak verilebilir. Örneğin Kanada Hükümeti orman yangınlarını söndürmek için yılda yaklaşık 1 milyar dolar maliyete katlanıyor.
Örnekleri verilen ülkelerden de anlaşılacağı üzere, orman yangınlarının söndürme yöntem ve maliyetleri ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre değişkenlik gösterir.
Orman Yangınlarının çıkış sebeplerini ise genel olarak 3 başlıkta gösterebilirim.
Birinci sebep ihmalkarlıktır. Ormanlarda yakılan ateşlerin tam olarak söndürülmemesi, yere atılan izmarit atıklarının yerdeki dalları tutuşturması, yerdeki kırılmış cam parçacıklarından güneş ışınlarının odaklanması sonucu ateş oluşumunu, bunlara örnek olarak sayabilirim.
İkinci sebep olarak türlü nedenler ile kasıtlı olarak yangın çıkarmak diyebilirim. Arazi elde etmek için ormanı kundaklamak buna örnek gösterilebilir.
Üçüncü sebep olarak ta, aşırı sıcaklar ve iklim değişiklikleri sayılabilir.
Orman Yangınlarının ülke ekonomik ve sosyal yapısına, güvenliğine türlü zararları olmaktadır.
Orman yangınının maliyetlerini genel olarak,
*Havadan & karadan söndürme maliyetleri
*Mal kayıpları yenileme maliyetleri
*Yangın bölgelerindeki halkı tahliye maliyetleri
*Söndürme çalışmalarına katılan itfaiye erlerindeki can kayıpları
*Yangın bölgelerinde yaşayan halkta can kaybı
*Yangın bölgelerinde yaşayan hayvan ve bitkilerde can kaybı
*Tahrip olan ormanı tekrar oluşturma maliyetleri olarak gösterebilirim.
Ayrıca orman yangınlarında ilk bakışta farkedilmeyen çok önemli bir maliyette, dünyamızdaki yaşam dengesinin mütemediyen kaybedilmesi maliyetidir. Ormanlar, ekolojik denge sağlayıcılarıdırlar, su kaynağıdırlar, sel & heyelan önleyicileridirler. Dünyamızın yaklaşık %30’u ormanlık alanlar ile kaplıdır. Tarım ve Orman Bakanlığının resmi sayfasından edindiğim bilgilere göre, bu ormanlık alanların yaklaşık %40 ı gelişmiş ülkelerde, %60 a yakın kısmı ise gelişmekte olan ülkelerde bulunmaktadır ve bu %60’lık miktarın yaklaşık %50 si ise tropikal iklim yağmur ormanlarıdır. Dünya genelindeki orman alanlarının mülkiyetlerinin yaklaşık %80 i kamu, %20 si özel mülkiyet altındadır. Dünyada “özel mülkiyet ormanlık alanları en yüksek oranı” yaklaşık %50 seviyesi ile Avrupa’dadır. Onu ABD takip etmektedir. O nedenle de bu ülkelerde yoğun olarak konut & yerleşim alanları ve ormanlık bölgeler iç içedirler. Ve bu bölgelerin aynı zamanda ekolojik dengeleri de korunmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki orman yangınları ise daha çok kamusal alanlarda ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de ise ormanlık alanlar, ortalama %90 oranı ile ağırlıklı olarak kamuya aittir. Ancak son dönemde bu ağırlık değiştirilmek istenmektedir.
Ormanlar, hem psikolojik hem biyolojik gereksinimlerimizdirler. Görsel & Psikolojik şölendirler aynı zamanda ve kuraklığı önlerler, yağmur getirirler. Ormanlar iklim değişikliği ile mücadele de çok önemli bir silahtırlar. Ürettikleri yoğun oksijen sayesinde, hava kalitesini arttırırlar, daha iyi düşünebilen beyinlerin de önemli sebeplerinden biridirler aynı zamanda. Mesela ormanlık bölgelerde eğitim yapılarındaki başarı oranları hep yüksek olmuştur. Buna bağlı olarak orman yoğun ülkelerde sanayii de göreceli olarak erken gelişmiştir. Fakat orman yoğunluğunun ürettiği ve hava ile taşınan saf oksijen oranının, yüksek bağıl nem oranı nedeni ile düşmemiş olması gerekiyor aynı zamanda. Ormanlar ülkelerin ekonomisinin gelişmesinde ve sürdürülebilirliğinde dolaylı ve dolaysız önemli sebeptirler.
Ülke ekonomisine büyük darbeler vurabilen yangın söndürme maliyetlerini düşürmek için, göreceli olarak çok daha düşük olan yangını önleme maliyetleri arttırılmalıdır. Mesela, yangın söndürme uçak ve helikopterlerinin nicelik ve nitelikleri geliştirilmeli, bu araçlar ileri teknolojiler ileri donatılmalıdır (insansız yangın söndürme araçları yoğun kullanımı gibi). Yoğun orman yangını riskli bölgelerde, ormanın yüksek kesimlerinde yeterli sayıda gözetleme kuleleri oluşturulmalı, orman içinde karadan yangına müdahale ana arterleri inşaa edilmelidir. Ve hepsinden önemlisi bu merkezlerde görev yapacak çalışanların ilgili eğitimleri çok iyi almış olmaları gerekmektedir. Tabii ki maaşları da çok yüksek standartlarda olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, dünyanın geleceğinin önemli unsurları bu kişilere emanet ediliyor. Tabi ülkeler genelinde, yangının oluşmasını önlemek için, ihmalkarlıktan kaynaklı ve veya kasıtlı olarak “orman yangınına sebebiyet vermenin” çok ağır cezaları olmalı ve bu cezalar her türlü medya aracında da sıklıkla dile getirilmelidir.
Şu sıralar orman yangınları mevsimindeyiz ve bu nedenle hem kısa vadede hem uzun vade de dünyamızın ekolojik dengesine dair çokça kayıplar yaşanıyor. Umarım orman yangınları konusunda, klasik “orman yangınları ile mücadele” yöntemlerinden çok daha öte çalışmalar ve “mütemadiyen arge çalışmaları” yapılır, hem dünyada hem Türkiye’de. Ve son olarak, yeni bir düzenleme yapılarak, 21 Mart tarihinde kutlanan “Dünya Ormancılık Günü” Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında da birer gün olmak üzere defaatle kutlanırsa, orman yangınları oluşumu açısından yüksek riskli bu dönemlerde, halk & kamu bilinci de yüksek tutulur.
Son olarak, varsa imkanınız bir fidan dikin bir bahçeye ama fidanı dikmeden önce, büyüdükten sonraki kökünün, dallarının uzanacağı alanı iyi hesap etmeli. Mesela hemen her türlü toprakta yaşayabilen bir çınar ağacı, 12-20 yılda yetişiyor ve yılda ortalama 100 kg oksijen üretiyor, bir insan ise yılda yaklaşık, havanın içerisindeki 740 kg oksijeni kullanıyor. Bu durumda iklim koşulları gibi başka bileşenlere de bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, bir insan için 7 ya da 8 çınar ağacı gerekmektedir. “Fidanlar ormana, ormanlar yağmura…”, unutmayalım ki, dünyamızdaki en büyük oksijen kaynaklarının başında ormanlar gelmektedir. Varsa imkanınız bir fidan dikin, çocuğunuz için, torunlarınız için ve torunlarınızın torunlarının torunları için de…
Y. Mimar Nursel Dadaş (MBA)