Üzüntü hayatımızın herhangi bir döneminde yaşadığımız can sıkıcı, sorunlar, problemler ve zaman zaman da asla yerine koyamayacağımız kayıplardan oluşan bir duygu. Ruh sağlığı uzmanları üzüntüyü bir ölçüye kadar normal, beklenen yaşanması gereken bir duygu olarak kabul ederler. Onlara göre dozunda ve makbul süreli üzüntü kayıplarımızı kabul etmeyi ve yeni stratejiler geliştirmemize yardımcı olurken, uzun süreli üzüntü ise sinir sistemimizin bozulmasına ve birçok hastalığın oluşmasına neden olmakta. O nedenle mümkün olduğunca üzülmekten kaçınmak gerek. Bugün ne kadar güçlü olursanız olun, geçmişle, geleceğin yükünü, bugünün üzüntüleri ile taşıyamazsınız. O nedenle uzmanlar, “Üzüntüyü yen şen olmaya bak” önerisinde bulunurlar. Onlara göre gelecek bugündür. Yarın denen bir şey yoktur. İnsan ancak bugünün işlerini yapmakla geleceğini kurtarabilir. O zaman hiç vakit kaybetmeden, yarını düşün, gerekli tedbirleri al, planlar hazırla! Fakat üzülme, endişelenme. Çünkü bugünkü yaşantımızın en kötü yanı dünün üzüntüsü ve geleceğin korkusu ile direnme gücünü kaybetmiş insanların çokluğu. Her nedense sayıları azalacağına her geçen gün biraz daha artmakta. Bugün eczanelerde satılan antidepresan ilaçların çokluğu, insanların birbirlerini öldürmeleri ve intihar vakaları bunun kanıtı. Yapılacak tek şey olmuş bir olaya üzülmekten ziyade olan bir şeyi olduğu gibi kabul etmek. Böylece başarısızlığı yenmenin de ilk adımı atılmış ve zihinde sükûnete kavuşmuş olur Sükûnete kavuşan zihin ise mantıkî ve yapıcı planların hazırlanmasına neden olur. Uzmanlara göre üzüntüyü yenmenin en basit ilacı boş durmayıp çalışmak. Çalışırken de kendinizi işinize verin, önemsiz şeyler için üzülmeyin. Geçmişi hatırınızdan çıkarın, unutun, olur olmaz işler için düşünme zahmetine katlanmayın. İşin içinden sıyrılıp keyfinize bakın ve kuvvetli bir dini inancın, duanın, uyku, müzik ve sporun da üzüntüyü yenme de oldukça etkili olduğunu da unutmayınız. O nedenle bütün sema dinlerde yani bir kitabı, bir peygamberi olan dinlerde üzüntüyü yen mede din hep etkili olmuştur. İslam dinin de ise dua yapılan ibadetlerin esasıdır. Yüce Yaradandan yardım istenir. Böylece az da olsa üzüntüden uzaklaşılmış olunur. Bugün birçok ruh bilimci de kuvvetli bir inancın, üzüntüyü, sıkıntıyı, korkuyu önlediğini ve kuvvetli bir dini inanca sahip insanların kolay kolay ruh ve sinir hastalığına yakalanmadıklarını da belirtmektedirler. Sakın olmaz deme, insan birçok olmazı olur yapmıştır.