Ahlak Ne Demek?

Günlük hayatımızda sıkça duyduğumuz ahlak kavramı kişilerin ve toplumların bugününü ve yarınlarını  şekillendirmesi açısından çok önemli  kurallar yığınıdır.

Tarih boyunca her insan topluluğunda belirli  ahlak kuralları  bulunmakta birlikte bunların dinlere bağlı olarak ortaya çıkmış oldukları bilinmekte. Böylece her din belirli bir yaşam biçimini, öngören bir ahlak anlayışını barındırmıştır. Yalnız ahlak kuralları, dinsel kurallardan ayrılır ve yalnız kurallar değildir.

Hukuk kurallarıyla da örtüştüğü noktalar vardır. Örneğin; adam öldürmek, rüşvet alıp vermek, hırsızlık yapmak vs. gibi  davranışlar ahlakça kötü sayılan eylemler olmakla beraber hukuk kurallarına da aykırıdır.

Yasaklanmış  ve suç sayılmıştır. Hukuka aykırı davranışlara ceza uygulanırken, ahlaka aykırı davranışlar ise ayıplanır, kınanır. Dini açıdan ise günah ve sevap olarak nitelendirilir.

Ahlak kuralları çocuklara önce anneleri tarafin dan öğretilir. Ve böylece belli bir yaşa gelen çocuk beyni, iyi neyin kötü olduğunu bilir. Ve ona göre davranış sergiler, böyle olmasına rağmen insanlar zaman zaman bilerek veya bilmeyerek ahlak kuralları dışına çıkmışlar. Anormal şeyler yapmaya başlayınca Yüce Yaratan, peygamberler göndererek, insanları doğru yola davet etmelerini istemişse de yine de Lut ve Nuh Tufanları yaşanmış ve birçok kavim yok olmuştur. İslam dinine gelince ahlak ve fazilet dinidir. Kötü şeyleri men eder. Her şeyde olduğu gibi insanın mutlu ve huzurlu  yaşayabilmesinin kuralları da belirtilmiştir. O nedenle ahlak kurallarına uyan kimselere ahlaklı uymayanlara da ahlaksız denilmekte.

Türkçede Terbiye  ve Terbiyesiz kavramları da ahlakla ilgili kavramlardır. O nedenle anormal davranışlar sergileyen kişilere kızgınlık anlarımızda terbiyesiz, ahlaksız diye kızarız. Ahlak kuralları insanları her yönden ilgilendirmekte. Bunlardan bir diğeri de insanın giyim ve kuşam şekli kişi giyinirken modadan ziyade bunu da göz önünde bulundurmalı, aşırıklardan kaçınmalı. Ne yazık ki; bugün çoğu kesimde bunu görmek mümkün değil. Aslında hiç kimse giyim şekli ile, açık saçık giyinerek karşısındakine kişileri tahrip etme hakkına sahip değildir. O nedenle her mekanın  kendine has giyim şekilleri mevcuttur. Bunuda unutmamak gerekir. Unutan topluluklar huzursuz ve mutsuz insanlardır.

Bunuda iyi bilmek gerekir.

Abdulkadir Dikme