Ankara’da Cesur Kızımızın Gazeteciye Sorusu

Ankarada adres sorarken çekinerek soru sorduğumda bana yardımcı oldular, yol gösterdiler, eşlik ettiler. Bu cesur kızımızı tebrik ediyorum. Anne de biz de dışarıda kötü insanlar var, dikkatli ol gibi cümleler ile dışarıda kendimizi korumaya alarak daha gergin daha çekingen daha korkarak hareket ediyoruz. Gazeteci Ayson Karabağ cevabı: Kızım cesaretinden dolayı seni tebrik ediyorum. 63 yaşındayım ilk kez genç bir kız bana soru sordu. Ankara’ya niçin geldiniz diye. Bizde bir söz var: Bir insan hakkında acele karar verirseniz, harika bir dosttan mahrum kalabilirsiniz. Allah’a şükürler olsun iki bayanı tanımama vesile oldunuz. İki hanımefendi tanıdım. Size bir gazetemi hediye edeyim ve genç kızımıza gazetemizde şiir köşesi açalım şiir yaz dedim. Bu teklifimi iyi değerlendirir ve yazarsa ileride iyi bir yazar olursa kızım beni unutmayacak; yaşlandığım zaman beni ziyarete gelecek, yatırım yapmış olurum. Dedim çok da mutlu oldular. Karabağ devam etti: Bizde 2 engel var.Biri iç engel diğeri dış engel. İç engeli kendimiz koyuyoruz; kötü, güvenilmez, bu önyargı ile yaklaşıyoruz. Kızım Cenab-ı Allah sana bir akıl vermiş, his vermiş. Aklını ve hislerini çalıştır. Asla önyargılı olma. Dışarıda çok güzel insanlar var. Tanış, konuş, iletişim kur.

Daha sosyal olursun, cesaretin artar ve özgüvenin gelişir. İnsana insan sevgisi ile yaklaş. Büyüklerine karşı hep saygılı ol, küçüklere karşı abla ol. Bu vatan senin vatanın, 24 saat sokaklarda dolaşabilirsin. Gezebilirsin, bu vatan senin. Merak etme, güvenilir ve güzel insanlar var. Buna emin ol dışarıda engelli, sıkıntılı insan yok. Bizde bir atasözü var: Düşmanı uzakta arama, insanın düşmanı yakınında. Ben Azerbaycanlıyım, asla senin düşmanın olmam. Ben seni İstanbul’da ağırlarken; misafirimsin, değerlisin, kıymetlisin. Evladım gibi, kardeşim gibi ağırlarım. Bunu bil benim gibi çok değerli, çok kıymetli, insan seven insanlarım var. Ama en önemlisi aklını kullan, hislerini kullan. Koyun gibi arkasından gidersek çukura düşeriz ama rehberin akıl hocan olursa; sizi yolunuzdaki engelleri anlatır, nasıl davranacağınızı söyler, büyükleri iyi dinle ve oku araştır. Bir abin olarak diyorum ki:

1) Akıl hocan olsun, ayda bir telefonla olabilir. Birebir olabilir, akıl danış.

2) Okumayı ihmal etme, her gün iletişim güçlendirerek kitap oku.

3) Seminerlere katıl, ders al.

Ufkun değişecek, bakış açın genişleyecek, büyük düşünmene faydası olacak. Senin ileride yaşayacağın günü anne ve baban bile hayal edemeyecekler. Onun için şimdi metropol şehirde yaşıyorsun. 130 ülkenin insanı dolaşıyor. Onlar sizlerin misafiri, ayaklarına kadar gelmiş; iletişim kurun, çevre edinin. Ne düşünüyorlar? Ne yiyorlar? Nasıl yaşıyorlar? Neden bu ülkeye gelmişler? Dinleyin. Bizde bir söz var: Dinleyen toplayandır, konuşan tükenendir. Lütfen dinle, not al, günlük tut. Yanında akıl defterin olsun. Bu günlükler ileride kitaplaşabilir. İçindeki güzelliği keşfet, onu ortaya çıkar. Güzel günler seni bekliyor, buna emin ol.