10.04.1956 Ağrı Eleşkirt doğumluyum. Ağrı’da bize Çaçan diyorlar. Bizim aile çok kalabalık bir aile.

Baba aşiret reislerinden Reşit Çaçan. Annem fakir fukaranın annesi Binnaz Çaçan.

İlk ve orta eğitimimi Eleşkirt’te okudum. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden mezunum. Bir müddet öğretmenlik yaptım. Sonra ticaretle uğraştım. Babam aşiret reisidir, tüccardır, siyasetçidir. 12 kardeşimle Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinin temiz havasında güle oynaya, neşeli bir biçimde büyüdük. Hiçbir yokluk görmedik, hep bolluk içinde yaşadık. Erzurum’da kumaş mağazamız var. Bir ayağı İstanbul, bir ayağı Ankara yaşadık. 33 köyümüz olan bir aşiret ailesinin içinde doğa ile baş başa büyüdük. Eleşkirt’in suyunu içtim, toprağında çalıştım, havasında beslendim. İnsanların içinde sevgi ve saygı ile büyüdük. Kardeşim Burhan Çaçan’ın işleri ile uğraştık.

Kardeş kardeşe bakması bilen, kardeş gönül aynasıdır. Kardeşle beraber yaşamayı, beraber sohbet etmeyi, kardeşçe paylaşmayı bilendir. Kardeşi; konuştuğunda açığını kapatan, eksiklerini kapatandır. Kardeşin başarılarını görendir. Destekleyendir. Mutluluğunda yanında olandır, sıkıntısında eli üstünde olandır. Acısında, yokluğunda ekmeğini paylaşandır. Biz 12 kardeşiz. Suzan, Memet, Süleyman, İsak, İsmeti, Nimet, Orhan, Burhan, Nesim, İlhan, Zehra, Semra…  Biz kardeşlerimizle birlikte, bir yatakta 4 kişi yattık. O sıcaklık bambaşka. Bir kapta yemek yedik. Birbirimize sıkı bağla bağlandık. Aramızdan ayrılan abilerim  ve kardeşim var. Mekanları cennet olsun.

Burhan Çaçan’ı Anlatır mısınız?

Kardeşlerim arasında 8. sırada. Burhan Çacan  Erzurum radyosu yarışmasına gitti ve orada birinci oldu. Orada Halit Kıvanç’ın programına çıktı. Sesi insanların  yüreklerini kazandı. Burhan bizim değil, Ağrı’nın evladı oldu, Erzurum’un evladı oldu, Kars’ın evladı oldu, Doğu Anadolu’nun evladı oldu. Zaman için Türkiye’nin evladı oldu, sanatçı oldu. Burhan ile çok anılarımız, çok hikayelerimiz oldu. Bilgileri mezara değil, insanlara ışık tutmaya çalışmamız lazım. Mekanı cennet olsun, Peygamber efendimize komşu olsun inşaanla  Hayelim Burhan Çacan’in  müzesini  açmak

Baba Nedir?

İstanbul’da kimse hanımdan habersiz misafir ağırlayamıyor. Bize o zaman habersiz gelirlerdi. Evde annem ve babam aşkla, zevkle hizmet ederlerdi. Babamda siyasetle uğraşan biri olduğu için her gün evde misafir ağırlanırdı. Kuzular kesilirdi, yemekler hazırlanırdı, misafirleri kapıda ağırladık. Ev konağında ağırlarken, yer sofrası yapılırdı. Minderlerin arkasına yastıklar  koyardık. Çay sohbetlerimizde misafirlerimizi ağırlar ve sonrasında uğurlardık. Bu  hediyeleri ‘de kabul ederseniz bizi mutlu edersiniz derdi. Bu geleneği, gençlerimize göstermek, anlatmak, yaşatmak gerekir. Bizi biz yapan insana çok değer vermek, misafir ağırlamak  çok çok önemli.

Bakırköy’de Karslı var, Erzurumlu var, Erzincanlı var, Elazığlı var, Iğdırlı var, Ağrılı var, Kastamonulu var, Tokatlı var, Azerbaycanlı var, İranlı var, Özbekistanlı var. Bunların arasında kardeşim Burhan Çaçan’a büyük değer veren vardı. Şahsıma verilen değeri de biliyorum. Ama siyaset çok başka bir alan. Sizin gibi düşünmeyen kişiler de olabilir. Yukarıdan seçen kişilerin bakış açısı, penceresi, vizyonu o şekilde düşünmüş olabilirler. Tabi her parti bölgesinde, ilçesinde sevilen sayılan kişiler var, onları iyi değerlendirmek gerekir. İnşallah her parti bölgesindeki insan seçimi daha iyi yaparak başarıya ulaşır.

Babamın bize nasihati vardı. İlk kendiniz için çalışın, sonra aileniz için çalışın, sonra devletiniz için çalışın. Emekliyim, tecrübelerim var, bilgilerim var. Devletime ve insanlarımıza hizmet etmek, çalışmak istiyorum. Babamın tavsiyesini yapmak için bu yoldayım. Hepimiz evde oturmakla, kenara çekilmekle hayatımızı idame ettirmeyelim istiyorum. Gençlere faydalı olacağıma inanıyorum. Emekliler eve çekilmeyin, siyasetle, ülkemiz için, vatanımız için, gençlerimiz için, siyasetle uğraşalım ve destek verelim. Bir işin ucundan tutalım.

Her ilçede tecrübeli kişileri eğitimden geçiririm. Partinin fikirlerini, hedeflerini, düşüncelerini, gayesini iyice öğretirim. Kendi siyaseti adına, kendisine güvenen, mahalle sorumlusu kadınlarımızla, esnafımızla kol kola girerek, geleceğin sorumlu partililerini ileriye doğru taşımak için mücadele ederim. Bu insanlara nerede ne zaman ne konuşulacağını, nasıl tokalaşılması gerektiğini, ikna gücünü, fikirleri saygıyı, görüşleri , bilgileri belgeleriyle masaya koymaları konusunda eğitimler vererek geleceğe hazırlardım. Şimdi siz diyorsunuz ki, partilerde dolaşıyorum içinde ruh yok. Doğru. Çünkü eğitimden geçirilmemiş, öğretilmemiş kişilere görev verirseniz olacağı bu oluyor işte. O zaman bu işlerin içinde ruh olmuyor haliyle…

Bir yazar diyor ki; 1 yıl çalışacaksan ağız dik, 10 yıl çalışacaksan adam yetişir. Hz. Ali’nin dediği gibi, zenginliğin en iyisi akıl zenginliğidir. Bende adam yetiştirmek istiyorum. Gençliği hazırlamak istiyorum. En güzel yazı yazan gençliği yetiştirmek en büyük hedefim. Daha kaliteli, daha etkili, daha inandırıcı, daha aktif olan kişileri yetiştirmek gerekir. Selamla bile yüreği etkilesin  gözle kalbe girmesini öğrensin . İnsanın içinde sıcaklık oluşturulabilir. O zaman kalbe de tesir eder. Eğitimcilerden eğitim almak gerekir. Bizde bir söz var. Ekmeği ekmekçiye ver bir de fazla ver ki ziyan etmesin.

Kalemi kuvvetli gazeteci,

Çevresi olan televizyoncu,

Bilgisi olan radyocu,

Magazini bilen magazinci,

Film çeken yönetmen,

Her kişi içinde bilgi olmalı.

Şimdi her sektörün çakması var. Bunu kardeşim Burhan’da görüyordum. Her gün 30 kişi arardı, kimseye röportaj vermezdi. Kimseyi de kırmazdı, bunları kardeşim de gördüğüm için Burhan’ın gözünde  sizde çok değerli bir gazeteci olduğunuzu biliyorum.

Siyasetle uğraşan kişiler, insanlara hizmet etmeyi seviyorsa, insanlara ikram etmeyi seviyorsa, cebinden masrafları karşılayabiliyorsa, siyasetle uğraşsın, eksiklikleri kapatsın. Ailesini düşünsün, ailesinin maddi ihtiyacı varsa, ilk ailesine faydası olsun. sonra  Devleti için, milleti için vaktini siyasete harcasın. Ama menfaat ve çıkarı için değil, hizmet için, insanlara faydalı olmak için kendini hazırlasın. İnsanları ikna eden, kalpleri nakış eden, kişilerin yetiştirilmesini isterim. Siyaset temiz olmalı, kirletmeden bu insanların sayısının artmasını arzu ederim.

Adaylar olsun, milletvekili adayları olsun. İnsanlara dokunmalı, vakit ayırmalı, gittiği her yerde giriş ve gelişme ile sonuç diye bir metin olmalı. Bu metin mesaj veren, güven veren, inandıran, vatandaşı ilgilendiren konular olmalı. İnsanın kalbine girmesini bilmeli, ama bazılarını dinliyoruz. İçinde hiç bir şey yok. Yarın vatandaş nasıl beslenecek, nasıl bölgesinin eli, gözü, kulağı olacak, bu konuda aday adayları insanların kalbini kazanan kişiler olmalı, sadece partisi veya sırasını alan milletvekilleri olacak. Bölgemizden biri olmasını çok isterim. Madem vatandaştan vekalet istiyorsanız, bu konuda yolu yordamı iyi bilmek gerekir. Aday adayları ağacın dalları olmalı, kazana kazana ilerlemeli.

Ben sizi Burhan Çaçan’dan biliyorum. Röportajınızı okumuştum. O zaman sizi daha çok sevdim. Sonra sizi sosyal medyada takip etmeye başladım. Gazetenizi okuyorum. Size güvenen bir kitle var. Sizi takip eden, Ermeni, Süryani, Azerbaycanlı, Karslı, Erzurumlu, Tokatlı, Taşköprülü, Kastamonulu kitleniz var. Türkiye genelinde şirket sekreterlerine, asistanlara eğitim veren kitaplarınızı okudum. Onun için sihirli bir kaleminiz var. Sizin bakış açınızı, yaklaşma tarzınızı çok beğeniyorum. Kaleminiz kuvvetli iyi bir gazeteci olduğunuzu biliyorum. Siyasi parti adayları sizleri ziyaret etmeli ve haliyle sizin çevrenizdeki kitleyle irtibat kurmalı. Güven veren bir tarzınız var. Onun için bir gazeteci olarak fark yaratıyorsunuz. Sizin gibi bir hemşehrimle gurur duyuyorum. Bana zaman ayırdığınız ve beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Bir Oy Meral’a Bir Oy Kılıçdaroğlu’na

Pandemide insanlar evde kaldı, apartmanda sıkıcı günler yaşadı. Eşimiz, dostumuz ne kadar sıkıntılı günler yaşadılar. Bu insanları gördüm, bu konuda eşimi dostlarımı yaz kış kullanabilecekleri denize yakın bir projemiz var. Bu proje 12 ayda teslim edilecek. Yakında sizinle paylaşırım.