İstanbul Esnaflar Ve Sanatkarlar Odalar Birliği Sayın Başkan Faik Yılmaz

Sayın Faik Yılmaz Bey,

2009 yılından bu yana Bakırköy Esnaflar Odası Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Ancak, Bakırköy’de yayımlanan bir gazete olarak sizinle iletişim kurmakta zorlandık.

Gazetemizi size ulaştırdık; ancak okuyup okumadığınızı bilmiyoruz. Röportaj talebimizle ilgili olarak size ulaştık, not alındı ancak geri dönüş yapılmadı. Pazarcı esnafının sorunlarını dile getirmek için size ulaşmak istedik, fakat başarılı olamadık. Oda toplantılarınızdan haberimiz olmuyor. Bünyenizde bir basın birimi bulunmasına rağmen, yeterince aktif olmadıklarını gözlemledik.

Gazetecilerin dili sert değil, yapıcı olmalıdır. Yazılar, kimseyi incitmeden, uyarıcı ve umut verici olmalıdır. Okuyucuların aynası olan yazılar, başkanlara eksikliklerini gösterir, ileride doğabilecek sorunları hatırlatır.

Oda olarak bir derginiz var, ancak bu dergi, bir dergiden çok odanızın albümü gibi. Dergi içerisinde öğüt veren, mesleki bilgiler sunan ve esnafa ilham verecek içeriklere yer verilirse, üyelerinizin ilgisini daha çok çekebilir. “Her şeyi ben yaparım” diyenlerden olmayın. İşin ehline verilmesi gerektiğini unutmayın ve hakkını fazlasıyla teslim edin.

Oda olarak kapılarınızı kilitlemeyin. Üyelerinizi kapıda karşılamayı bilin. İlçenizdeki basın ilişkilerini ve il basın ilişkilerini geliştirmek çok kıymetlidir. “Senin adamın, benim adamım” yerine halka ulaşabilen, geniş kitlelere hitap edebilen insanlara ihtiyacımız var.

Web siteniz, esnafın başvuru kaynağı olmalı. Başarılı esnaflarınızı ödüllendirmeyi düşünmez misiniz? Üyeleriniz, verenlerden mi yoksa alanlardan mı olmalı? Kaybolmuş meslekleri geliştirmek, insanlara yeni ufuklar açmak ve yeni kanallar kurmak için çaba göstermenizi isterim. Yaptıklarınızın sadece “yaptım” demekle kalmamalı, aynı zamanda ses getirmelidir. Kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri geliştirmek ve her esnafın bilmesi gereken projeler üzerinde çalışılmalıdır. Ancak, belki de bu projelerinizin tam olarak hayata geçmediğini görüyoruz. Ahilik meslek eğitimleri çok kıymetli, ancak sadece web üzerinde yer alması yeterli değil. Eğer esnaflarınızı gerçekten düşünüyorsanız, onları rekabet edebilir hale getirmek istiyorsanız, yöneticilere ihtiyaç var.

Yöneticiler, süper patron nedir, ekip nasıl kurulur, pazarlama nasıl yapılır, iletişim ve reklam konularında iyi yöneticiler yetiştirilmelidir. Liderler, yöneticilere hazırlanmalı ve bu esnaflar ilçede, Türkiye’de, Cumhuriyet ülkelerinde ve Avrupa’da ürün pazarlayan, ülkemizi iyi temsil eden kişiler olarak yetiştirilmelidir. Odanızda bir başkan ve 10 başkan yardımcısı var. Bir başkan 5 yıl görevde kalmalı, sürekli yenilenmeli ve yetenekli, becerikli başkanlar göreve getirilmelidir. Uzun süre aynı görevde kalanlar verimli olamaz. Oda başkanlarının pek çok hikayesi olmalı, pek çok başarılı iş adamının hikayesi yazılmalı, pek çok çalışan işçi ve girişimci kadınlar olmalı. Bu kişilerin bilgileri gençlere okulda rehber olmalı.

Başkanların tecrübesi, gelecek yıllarda başkanlar yetiştirmeli. Her oda başkanı, hizmetle yarışmalı; masada oturan değil, hizmet eden, halkı koruyan, liderlik ruhu olan ve bilgisi olan kişiler olmalıdır. “Benim adamım, senin adamın” anlayışının yerine, faydalı ve esnaflara model olabilecek kişiler göreve getirilmeli. İlçemize, ilimize ve ülkemize yakışır bilinçli bireyler yetiştirilmelidir.

Ayson Karabağ

Yazar-Gazeteci