Misak-ı Milli’den, Kuvayi Milliye’den doğmuş bir partiden bahsediyoruz. Türkiye’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için and içenlerin kurdukları bir partidir. Kuranların ana fikri demokrasi olan, karanlık girişimlere ve Türkiye’nin bağımsızlığına, toprak bütünlüğü üzerinde hayal kuranların karşısında duran ve bu fikre sahip çıkanların içinde bulunduğu bir partidir CHP. İşte meslekte bir dikiş tutturamayan, sözünde durmayan, üretmeyen, ailesini bir yere getirmeyen, aç adamlar devlete mi çalışır, kendisine mi çalışır? Parti yöneticileri en azından ailesi bir yere getirmiş, kimsenin eline bakmadan giden bir kişi ile şimdi emekli olmuş, devlet için, toprak için, insanların refahı için çalışacak, koşacak, alın teri dökecek insanların seçilmesi gerekir. Nerede boş, nerede gösteri yapacak, yağcı tipler varsa o kişilerin sayısı artıyor. Bu insanların toprakla, vatanla işi yok. Bunlar bizi her an için satabilirler, bizi yarı yolda bırakabilirler. Milletvekilleri, mahallesinden, ilçesinden ve daha doğrusu halkın içinden çıkarsa sosyal olan, çevresini kucaklayan, iletişimi iyi olan, duyarlı, sevgi dolu insanların seçilmesini öğrenmeliyiz. Ülke olarak da, siyasi parti olarak da bu tarzı yapmalıyız. Partiler kendilerine adam toplayacaksa, buradan başlasın. Bu işlerin belli bir kalıbı olmalı, çalışanlarını sıkı takip eden başarılı kişileri tespit ederek hareket edilmeli. Torpil değil, gerçek kişilerin tespiti için çalışılmalı. Ülkeye aşık olan, vatanını seven kişiler düşünülmeli.

Ayson Karabağ

Yazar-Gazeteci