Kardeşlik Bağları: Geçmişi Geride Bırak, Bugünü Yaşa

Altınoluk – Balıkesir
Kardeşlik, bazen sadece aynı çatı altında büyümek değil; birlikte yaş almak, birlikte yolda olmak, birlikte susup birlikte gülmektir. Fransa’dan gelen Ali Asker Karabağ’ın girişimiyle, Akın Karabağ’ın ev sahipliğinde, Altınoluk’ta anlamlı bir buluşmaya imza atıldı.

Sabah saat 06.00’dan itibaren başlayan bu özel yolculukta, Akın Karabağ sürekli arayarak kardeşlerine adeta “radar var, dikkatli olun, burada kahvaltı yapın” talimatları vererek yanlarında oldu. Yolda Çanakkale Müzesi gezildi, doğa dinlendi, tarih solundu. Nihayet Altınoluk’a varıldığında Akın Karabağ’ın ilk sözleri “Cüzdanlarınızı yengeme teslim edin, artık program bana ait” oldu. Ve plan başladı…

Denizle karşılanan kardeşler, akşam çarşıyı dolaştı. Ali Asker, kardeşi için isme özel çakmak, diğeri için telefon kılıfı aldı. Akşam Karadenizler Derneğinde tavla oynandı, evde Kars petek balı ve Mandıra yoğurdu ve Hurma ile güne veda edildi.

Ertesi sabah 06.00’da Akın Karabağ yine sahnedeydi: “Zeytinyağı içirerek , yürüyüşe çıkıyoruz!” Zeytinlikler arasında 750 yıllık ağaçların birbirine sarılı kökleri kardeşlik bağlarını simgeliyordu. Kuş sesleri, esen rüzgâr ve akan dere suyu eşliğinde yürüyüş yapıldı. Ardından serin denize girildi. Altınoluk’un bol oksijenli havası adeta bedenlere ve ruhlara şifa oldu.

Ev sahipleri Akın Karabağ ve eşi, yüzlerindeki gülümsemeyle misafirlerini sevgiyle ağırlarken, sofrada ve sohbette kardeşlik yeniden anlam kazandı. Geçmişin kırgınlıkları geride bırakıldı, sadece bugünün neşesi yaşandı.

Bu güzel buluşmanın mimarlarından biri Fransa’dan gelen Ali Asker Karabağ’dı. İstanbul’dan alınan bir kardeş, Ankara’dan katılan bir diğeriyle birlikte, 55, 65 ve 70 yaşlarındaki dört kardeşin buluşması; aile bağlarının, kardeşliğin ve sevginin gücünü bir kez daha hatırlattı. inşallah katılmayan kardeşlerimizde nasip olur.

Anılar arasında geçmişin kırgınlıklarına yer yoktu. Sadece sorular vardı: “Nasıl başardın?”, “Zorlukları nasıl aştın?” Ve cevaplar övgüyle dinlendi: “Aferin sana!”

Kardeşlik, annenin yaşam sevincidir. Kardeşlik, çocuklara ve torunlara bırakılacak en güzel mirastır. Bunu sadece yaşamak değil, anlatmak da gerekir. Çünkü bu bir tutku, bir güç, bir ilhamdır.

Altınoluk’ta geçen iki gün boyunca bir araya gelmenin, paylaşmanın ve birlikte yaş almanın kıymeti bir kez daha anlaşıldı. Ağustos’un 1’i, 2’si, 3’ü ve 4’ü artık bir gelenek olacak gibi…

Altınoluk’ta Karslılarla Karşılaşmak Göğsümüzü Kabarttı

Altınoluk’ta çıktığımız dere yolculuğu, bizleri hem geçmişimize hem de gönül coğrafyamıza taşıdı. Yol boyunca karşılaştığımız hemşehrilerimizle selamlaşmak, sohbet etmek ve o sıcak dostluğu hissetmek bizlere tarifsiz bir gurur yaşattı.

Sardunya Konak’ı işleten Karslı gelinlerin güler yüzü, ikramları ve içten ilgisi bizleri ayrıca onurlandırdı. Gösterdikleri sevgi ve misafirperverlik, Kars kültürünün zarafetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Altınoluk’ta başarılı Karslı hemşehrilerimizin varlığına tanık olmak, bizlere hem moral verdi hem de gurur yaşattı. Onların başarılarıyla bir kez daha başımız dik, gönlümüz huzur dolu dolaştık. Varlıklarıyla çevrelerine ışık saçan tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyor, Karslı olmanın onurunu bir kez daha derinden hissediyoruz.

Bu unutulmaz günleri mümkün kılan Ali Asker, Alirıza, Akın Karabağ ve eşi Serap Hanım’a sonsuz teşekkürler… Ve tabii ki yürüyüşlere eşlik eden sevimli dost, ailenin köpeği de unutulmadı.

Kardeşliğin lezzeti damakta kaldı, gönüllerde iz bıraktı.

Ayson Karabağ

Yazar-Gazeteci