Bakırköy Sokaklarının Ruhu: Ah Bakırköy…
Bakırköy’de zaman, başka türlü akar. Bir kaldırımdan ötekine adım atarken, geçmişin sessiz izleri bugünün telaşıyla iç içe geçer. Burası ne yalnızca eski bir semt, ne de sıradan bir adres; Bakırköy, yaşayan bir bellektir.
Sahilden esen tuzlu rüzgâr, çınar ağaçlarının yapraklarına dokunur. O yapraklar, bir sokak kafesinin önünden geçen çocuğun omzuna düşer. Bu semtte rüzgâr bile anı taşır. Sabah yürüyüşünde, bir berber dükkânından yükselen kahkaha, insanın yüreğini ısıtır, günlük kaygılarını bir süreliğine unutturur. Çünkü bu sokaklar, yalnızca yürünecek yollar değil; hissedilecek duygulardır.
Bakırköy’ün sokaklarında hep bir huzur ve geçmişe duyulan özlem gizlidir. Yaşlı bir kadının balkonuna astığı çiçekli tül, yeni taşınmış bir gencin meraklı bakışıyla buluşur. Bu semtte insanlar birbirini tanımasa da aralarında görünmeyen bir bağ vardır: “Biz burada birlikte varız.”
Modernleşme her yanı sarmış olsa da Bakırköy, kimliğinden bir şey kaybetmeden yoluna devam eder. Bir apartman cephesindeki yeni renk, caddeye açılan yeni bir dükkân… Ne olursa olsun, o semt ruhu hep kalır. Çünkü Bakırköy sokakları sadece adımlanmaz; yaşanır, hissedilir ve içselleştirilir.
Her gün aynı görünen ama her gün başka duygular yaşatan bu sokaklar, bir aynaya benzer. O aynaya baktığınızda sadece kendinizi değil, bu semtin ruhunu da görürsünüz.
Not: Neşat Yalçın Nasifoğulları’na ait Kadıköy’deki “Yöresel Doğal ve Organik Köy Ürünleri” dükkânı, bu ruhu yaşatan geleneksel değerlerin günümüzdeki yansıması olarak öne çıkıyor. Gelenekten geleceğe uzanan bu bağ, hem Bakırköy’de hem de Kadıköy gibi semtlerde hâlâ yaşıyor.