Bakırköy Alevi Kültür Derneği Şube Başkanı Taner Süslü ise yaptığı açıklamada; “Değerli Canlar, Biz Aleviler; din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın her yıl matem ayında ikrar tazeleriz. Zalimlere karşı ezilenlere, soykırıma uğrayanların yanında olacağımıza Şah Hüseyin gibi dik duracağımıza ikrar veririz. Kerbela denince zalimlerin zulmü Şah Hüseyin’in direnci aklımıza geliyor. Şah Hüseyin zulme, susuzluğuna, çoluk çocuğunun soykırımına rağmen yezidin karşısında dimdik durmuş, teslim olmamıştır. Bu yüzdendir 1400 yıldır gönüllerde yaşamış ve yaşayacaktır. Muharrem ayı ehlibeytin soyunun katledilmesini unutturmamak için yas tutulmasıdır. Muharrem ayı kin, nefret ve intikam duygularıyla ile değil onlardan ders çıkartılarak bir daha öyle acıların yaşanmaması için neler yapılması sorusuna yanıt aranan aydır. Sevgili canlar bizler aynı tarlanın mahsulü, aynı ağacın meyvesi, aynı sazın telleriyiz. Kim ne yaparsa yapsın, ne düşünürse düşünsün farklılıklarımız bile olsa özde bir ve beraberiz. Öyle de kalacağız” dedi. Taner ayrıca;
Türkiye’de tabi ki cami de bizimdir.
Tabi ki, namazda bizimdir.
Tabi ki, kıble de bizimdir.
Tabi ki, Ramazan’da bizimdir.
Oruç ve bütün dini vecibeleri Emevi anlayışla değil, Muhammedi, Alevi, Hüseyin Caferi anlayışıyla yaparız.
Taner Süslü; Neden Aleviler Camiye Gitmez, Namaz Kılmaz Derler?
Büyük çoğunluğu niye gitmez çünkü, Alevilerden alınan vergilerle besledikleri imam ve vaizler Alevileri dört Sünni mezhep dışında tuttuklarının fetvasını veriyorlar. Onun için gitmiyorlar. Alevi ve Caferiler; mezhep inancına takıldıkları için özgür bir şekilde namaz kılmadıkları için camiye gitmiyorlar. İmamların bazıları mescide çıkıp 83 yıl boyunca İmam Ali ve Ehlibeytine lanet okundu diye gitmiyorlar.