Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Tüketici Birliği Federasyonu tarafından Haziran 2022’den itibaren, Tüketicinin Nabzı adıyla her ay farklı bir temayı ele alan kamuoyu araştırması yapılmaktadır. 2022 Temmuz ayında, tüketicilerin kredi kart kullanım alışkanlıkları ve borçluluk durumunun tespitine ilişkin kamuoyu araştırması, Cüzdanımızda Ne Var? başlığı ile İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süphan Nâsır ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Figen Öcal yönetiminde gerçekleştirilmiştir.
Tüketici Birliği Federasyonu tarafından geçtiğimiz yıl Aralık ayından bu yana, kredi kart borçluluğu ve yasal takibe düşen tüketici sayısındaki hızlı artışa dikkat çekilerek, bu soruna ilişkin ekonomi yönetiminin önlem alması gerektiğine işaret edilmiştir.
Nitekim yapılan kamuoyu araştırması sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 33’ü kredi kart hesap özetinin tamamını ödeyememektedir. Halen kullanımda olan doksan milyon kredi kartının olduğu düşüldüğünde, yaklaşık 20 milyon tüketicinin cebindeki 30 milyon kredi kartının borcu her ay kısmi ödeme yapılarak ötelenmektedir. Hesap özeti borcunun tamamını ödeyemeyenlerin sayısının son üç ayda belirgin bir artış göstermiş olması da, ülke ekonomisinde yaşanan krizin boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun yakın zamanda giderilememesi durumunda, halen yasal takipte olan 750 bin tüketiciye, milyonlarca tüketicinin eklenmesi kaçınılmaz olacaktır.
Yine yapılan kamuoyu araştırması sonucuna göre, 36 milyon kredi kartının limiti dönem bitmeden dolmaktadır. Sağlık, kasap, manav, bakkal ve market alışverişleri büyük oranda kredi kartı ile yapılmakta, hatta semt pazarlarında dahi kredi kartı kullanımının yoğunlaştığı tespit edilmektedir. Bu sonuç, kredi kartı harcamalarının büyük oranda tüketicinin yaşamını sürdürmesi için zorunlu olarak satın almak zorunda olduğu kalemlerde gerçekleştiğini ortaya koyan ve sonuç olarak ekonomide yaşanan krizi gösteren başka bir olgudur.
Elde edilen bu sonuçlar, ülke ekonomisine ilişkin resmi diğer göstergelerle teyid edilmektedir. Öyle ki, tüketicinin kredi kart borcu nedeniyle yaşadığı zorluk nedeniyle geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısında bu konunun ele alınacağı duyurulmuş, ancak toplantı sonrası buna ilişkin açıklama yapılmamıştır.
Ekonomi yönetiminin hane halkı borçluluğu ve özellikle kredi kart borçları konusunda acilen önlem alması ve kredi kart borç stokunun eritilmesi yönünde çalışma yapması gerekmektedir.
Bu nedenle;
1-Öncelikle yasal takip süresi olan 90 günlük süre, salgın döneminde olduğu gibi 180 veya daha fazla süreye çıkarılmalıdır.
2-Kredi kart borç stokunun eritilmesi için de, kredi kart borçlarına yapılandırma olanağı getirilmelidir. Ancak önceki yıllarda olduğu gibi sadece yasal takibe düşen kredi kartı borçları değil halen hesap özetinin kısmi olarak ödenerek ötelenen ve dolayısıyla halen yasal takibe düşmemiş kredi kart borçlarının yapılandırılması hedeflenmelidir.
Bu önlemlerin acilen yaşama geçirilmemesi durumunda, aileleriyle birlikte milyonlarca tüketici kısa bir süre sonra yasal takipler nedeniyle ekonominin dışına itilecek, haciz baskısı ile karşı karşıya kalacaktır.