Merkezefendi’de Kuruluşu 1962 Olan Köfteciye Yakışmayan Davranış!
Köfteyi seven Osman Abi; eşini, dostunu topladı. Sizi köfte yemeğe götüreyim diyerek 1 saat bekledi. Bakırköy’den Bahçelievler’e gelen dostlarımızla Cevizlibağ’da buluştuk. Topkapı’dan Merkezefendi’ye gittik. Zar zor park bulduk ve yürüdük. Yağmur yağarken, çok beğeneceksiniz diyerek köfteciyi bizlere överek yolumuza devam ettik.
Güzel bir yer, caddeler çok güzel, binalar çok güzel, içeriye girdiğimizde bizleri karşılayan kişilerde bir eksiklik hissettim. Orada ruh yoktu.
Bu kadar önem veren, değer veren, Osman Abi’yi daha iyi karşılarlar düşüncesi içindeydim. Ama o havayı, o ruhu veremediler. Sipariş verdik, bardaklar geldi, ama su içilecek şekilde temiz değildi. Çağırdık, fakat bir genç geldi, olur değiştireyim diyerek hiçbir şey olmamış gibi, tavırlarla yaklaşması bizleri de tedirgin etti. Biz de Osman Abi’nin misafiri olduğumuz için fazla söylenmedik. Masada misafir olarak bizlerde acaba ekmeği ateşte pişirebilir misiniz dedik, maalesef çok uzun sürer. Siz bu şekilde idare edin diyecek kadar yüzsüz biriydi. Biz artık utandık, tamam dedik.
Bardak çok kötü.
İki ekmek ısıtılsın dedik olmadı.
Köfteci, siz böyle yiyin demeye getirdi.
1962 Kuruluşu yazan, adını ilk koyan adam ayağa kalksa inanın o da memnun olmayacaktı.
İlk kuran adam olsaydı özür dilerdi.
Ekmeği ısıtıp getirirdi.
Bardak için defalarca özür dilerdi.
Masaya ikramda bulunurdu.
Giderken kapıya kadar uğurlardı.
Bunun hiçbirini yapmadılar, özür dilemediler, hiçbir şey olmamış gibi davrandılar.
Orada Çalışan Kişilere Tavsiyelerimiz
Beyler ve Bayanlar işiniz var şükredin.
İşinizi sevin.
Gelen misafirlerinize yürekten, içten, ruhunuzdan hoş geldiniz diyebilmelisiniz.
Görev ve sorumluluklarınızı bilmeniz gerekir.
Temizlik konusunda titiz olmanız gerekir.
Müşterilerinizi gözlerinizle süzmeniz gerekir.
Müşteri ne isterse de emriniz olur diyebilmeniz gerekir.
Tabi efendim diyebilmeniz gerekir.
Sabah geldiğinizde; ayak, el, yüz, giyim konusunda kendinizi hazırlamanız gerekir.
Müşteriyi karşılayan, sadece beden olarak değil, ruh olarak karşılamanız gerekir.
Patronunuz ve kurumunuzu iyi temsil etmeniz gerekir.
İyi davranışlarınız size bağışçı bıraktırır.
Görevinizi yapmadığınız, firmayı temsil edemediğinizde, müşteriyi memnun bırakmadığınızda neler olacağının farkında mısınız acaba?
Ülkemize katma değer kazandıran işçi çalıştıran, vergisini veren, bu kuruma zarar vermeyin, müşteriyi kaçırmayın. Kendinizi şımarık görmeyin.
Kendinizi ve tavrınızı düzeltin. İşinize, ruhunuza verin ya da oradan çıkın. Müşterinizi kırmayın, dostluğunuzu kaybetmeyin, gazetelere haberiniz düşmesin.
Belediyen zabitalari ve Tarım Ve Orman ilçe Müdürlüğü Gıda Mühendisleri habersiz yapmalı
Ayson Karabağ
Yazar-Gazeteci
Haberde yazan bütün tespitler dogru. Çünkü o gun orada bulunananlardan biri de bendim maalesef. Maalesef diyorum Çünkü dostlar çok guzeldi ama koftecide çalışan personelin davranış ve hizmet kalutesi berbattı. Temizlik ise rezalet.
Belki söyledikleriniz içerisinde haklı olduğunuz pozisyonlar illaki vardır ama bi bardak pis çıktı diye firmayı bu kadar aşağılayıcı tavırlar göstermeniz bence çok hoş bir durum değil biz de oranın sürekli müşterisiyiz ve hem güler yüzlü karşılanıyoruz hemde çok memnunuz asıl amaç nedir çözemedim saygılar…