• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Diken Üstünde Oturmak Nedir?

Diken Üstünde Oturmak Nedir?

Diken Üstünde Oturmak Nedir?

Giriş: Çocuk Yetiştirmenin Zorlukları

Çocuk yetiştirirken, onlara fırsat tanıdığınızda konuşmaya başlarlar; “Beni neden getirdin?” ya da “O zaman bana imkan ver,” diyebilirler. Bu durumda sizi eleştirir, babayı beğenmezler, anneyi beğenmezler ve hatta yaptığınız yemeklere kadar her şeyi eleştirebilirler. Bu sebeple, çocuklara fazla fırsat vermemek önemlidir.

Örf ve Adetlere Bağlılık

Büyüklerin örf ve adetlerine önem veren, nerede susup nerede konuşması gerektiğini bilen insan olmak kolay değildir. Bu insanlar, utanma duygusuna sahip, başkalarını rahatsız etmemek için duyduklarını cevaplamayan, bazen duymazlıktan ve görmezlikten gelen kişilerdir. Bu kişiler, karşılaştıkları zorlukları dışa vurmazlar; siz bunu fark etmeseniz de iç dünyalarında büyük bir mücadele verirler.

Demokrasi ve Aile İçi İletişim

Demokrasiye olan saygıları nedeniyle, aile içinde bile dışarıda gibi davranmak zorunda kalırlar; bu da oldukça zor bir durumdur. Çocuklarınıza sorumluluk yükleyin, asla büyüklerini eleştirmelerine fırsat vermeyin. Gençlere sorumluluk vermeyi bilin; onlara “Gençsin, kuvvetlisin, git kazan” diyerek sorumluluk yükleyin. Sizin ellerinizle kurduğunuz yuvayı bozmayın ve bozmalarına izin vermeyin.

Büyüklerin Saygı Görmesi

Çocuklar, büyüklere hürmet göstermeyen bir ortamda bulunmak zorundadırlar. Uzun yoldan gelip saygı görmemek, insanı zorlar. Çocuklarınıza, doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi öğretin. Anne olarak, hayatın gerçeklerini görmelerine yardımcı olun; ortamı germediğini zanneden ama aslında en büyük yarayı açan kişi, çoğu zaman annedir. Bu gerçeği fark etmek önemlidir. En büyük yaraları açanlar, öz evlatlar ve yol arkadaşlarıdır. Özellikle çocuk yetiştiren anneler, geldikleri yolu unutmamalıdır.

Geçmişi Hatırlamak ve Öğrenmek

Eğer nereden geldiklerini hatırlamıyorlarsa, büyük devrimler yaptıklarını, büyük nehirlerden geçtiklerini unutmuşlardır. O yolun acısını ve çilesini çeken kişinin yaralarını iyileştirmek için ne sözle ne de elle bir yardım eden vardır. O yaraların iyileşmesi için çocuklar, onların yuvasında yaşamalı ve onlarla birlikte hayatı paylaşmalıdır. Büyükler, yedirdikçe ve aldıkça daha mutlu olduklarını göreceksiniz.

Eski Değerler ve Günümüz

Çocuk yetiştirenler, “Bizim zamanımız değil” diyebilirler; ancak o zamanlar mücadele verdiğinizi, sabır gösterdiğinizi unuttunuz. Umudunuz vardı, “Bu da geçecek” dediniz, çabaladınız, birikim yaptınız, gayret ettiniz. O zaman belki de canınız birçok şeyi istedi ama şükretmeyi bildiniz. Veren elin, alan elden üstün olduğuna inandınız, misafirlere çok önem verdiniz, büyüklere daha çok değer verdiniz ve onları baş tacı yaptınız. Yaptıklarınızla övünmek varken, kendinizi hizmetçi olarak görmek yanlıştır.

Geçmişin Değerini Anlamak

O dönemin zorluklarını kalpten ve içten yaşadınız; inandınız ve kazanan siz oldunuz. Pek çok tehlikeli sudan geçtiniz, birçok beladan kurtuldunuz ama bunları unuttunuz. Sadece geçtiğiniz yolları tek tek gözünüzde canlandırın; filmi bir daha izleyin. O zamanki ilginizi ve alakanızı içten ve samimi bir şekilde verdiniz; saf ama içten bir niyetiniz vardı. Bugünkü güzelliklerin karşılığı, o gün çektiğiniz çilenin karşılığı olduğunu unutmayın.

Çocuklarınızı Yönlendirmek

Şimdi oturup eleştirmek, laf söylemek, hesap sormak doğru değildir. Bunu dinleyen büyükler, yanlış yaptıkları konusunda uyarılmalı ve yolları kesilmelidir. Farklı düşünceler sunulmalı, haklı olduklarını zannetmelerine izin verilmemelidir. Anne ve baba olarak, çocuklarınıza hedef gösterin, yollarını baksınlar. Sizi yoldan çıkarmasınlar, siz görevinizi yaptınız, şimdi sıra onlarda. Onlar da hayatı dört elle sarılacaklar, geceyi gündüze katarak çalışacaklar, emek verecekler, birikim yapacaklar. Onlara bunları anlatın, sizin döneminizde zaman vardı, yokluk vardı, cahillik vardı, bilgisizlik vardı; ama sabır vardı, inanç vardı, saygı vardı, çalışma vardı.

Geçmişi Anlatmak ve Örnek Olmak

Çocuklarınız, “Neredeydin baba?” dediği zaman, gerçekleri anlatmak zorundasınız. Eşinizin 24 saat işte çalıştığını, hatta yeni evlendiğiniz dönemde gece restoranları gezerek reklam topladığını, Pazar günleri araba satış pazarından reklam topladığını hatırlayın. Siz sabırla çalıştınız, nehirleri, denizleri geçtiniz, şimdi limana yaklaştığınızı unutmayın. Bu yol, size hazır verilen bir yol değil; bu yol, hakkını vererek geldiğiniz bir yoldu.

Çocuklara Sorumluluk Vermek

Çocuklarınızın mücadele yönünü gösterin, hedef gösterin; nasıl yapacaklarını öğrensinler. Ancak onlara, hazıra dağ dayanmayacağını öğretin. Onların ayakları üzerinde durmasını öğretin, ama yol arkadaşlarının elinden tutmayı da bilin. Çalışan, demir gibi parlar; eşiniz parladıkça, siz de daha mutlu olacaksınız. Gerçekleri görün, elinizdeki imkanları kaçırmayın, elinizdeki fırsatları siz yaparsınız, başkası yapamaz. Yapmanız gerekenleri unutmayın; bir taraftan kalp kazanın, diğer taraftan nereden geldiğinizi unutmayın. Ne ekerseniz, onu biçersiniz; kırıp dökmek değil, dikmek önemlidir.

Ayson Karabağ

Yazar-Gazeteci

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM