Alevi Canlar Federasyon Başkanına Hatırlatma
Alevi Canlar Federasyonu Açılış Programında Gözlemlerimiz Ayna Olsun
Hz. Ali diyor ki; “Akıllı geçiniyorsanız, akılsız insanları sırtınızda taşımayın” der. Alevi insanları; mesaj çeksen, bir duvarda yazı da okusa harekete geçen, değer veren, işini gücünü bırakıp gelen insanlardır. Bu kıymetli insanlara önem verin, değer verin. Yüreğinizdeki sevgiyi öldürmeyin, artırın. Bu insanlar sıkıntılar yaşadı, ezildi, itildi, selamı bile alınmadı, kız bile vermediler. İkramları dahil çöpe atıldı. Bu üzülmüş, bu ezilmiş, bu kırılmış kalplerdeki sevgi için her duyuru için gelen bu duyarlı, değerli insanlar; Avcılar’dan, Beylikdüzü’nden, Kadıköy’den, Beykoz’dan geldiler. Bir düşünün bugün geliş gidiş 100 TL. Yol parası harcıyorlar, zaman harcıyorlar, vakitlerini size veriyorlar. Bu metro şehirde sizin davetiniz için cebindeki parayı düşünmeden size geliyorlarsa, Başkanlar hiç düşünüyorlar mı, biz bu değerli misafirleri kapıda ellerini sıkarak karşılayalım, bu insanlara ikramda bulunalım, nasılsınız diyerek sohbet edelim. Çünkü ikram da yetmiyor,
nefis de ilgi bekliyor,
sohbet umuyor. Bunu da yaparak birlikte resim çektirerek kapıya kadar uğurlarsanız, işte o zaman sizleri kutlarım. Maddi manevi yanınızda olurum. Ama ben bunu hiçbir dernekte görmedim.
Hiç bir başkandan bu hareketi görmedim, duymadım. Bunu siz vermediğiniz zaman kırılan kalp gibi olduğumuzu bilin. Döndüğümüzde kendimizi çalı gibi değersiz hissediyoruz.
Kurumuş meyve gibi oluyoruz, kurumuş çöl hissine kapılıyoruz. Yüreğimiz kırılıyor, dizlerimizin bağı çözülüyor. Ama biz bunu kimseye söyleyemiyoruz. Biz bunu eşimizle paylaşamıyoruz, acaba bunu siz hissedebiliyor musunuz?
Haberinizi yapıyoruz, telefon açarak veya ofisimizde bizleri ziyaret ederek gönülleri kazanıyor musunuz?
O zaman başkanlık yapmayın! O zaman işini bilen, ziyaret etmesini bilen, teşekkür etmesini bilen, kapıda ağırlamasını bilen, ikram etmesini bilen kişilere yer verin.
Başkan olmakla, federasyon olmakla iş bitmiyor.
Sizde kendiniz bir de bu pencereden bakın. Ofisiniz 50 m2, 300 insan davet ediyorsunuz. İtilip kakılarak bir organizasyon yaşıyoruz. Selamı bile yaşayamıyoruz. O zaman ele dokunmadığın, ikram etmediğin, fotoğraf çekmediğin, uğurlamadığın kişilerle neden zaman geçiriyorsunuz, neden yol parası harcatıyorsunuz?
Nefis de bize diyor ki;
İlgi göstermediler.
Sevgi göstermediler.
Selam vermediler.
İkram da kaliteli değildiler.
Ağırlamadılar.
Güle güle demediler.
Yer göstermediler.
Siz bu değerli insanları davet ederken düşünün. Başkan olsun, dede olsun; yüreğinizi insanlara vermişseniz, insanların kalbine dokunmasını bilin. Hz. Ali diyor ki; “Zenginliğin en iyisi akıl zenginliğidir.” Bizim insanlarımız okuyan, aydın saygı gösteren, insanlara değer veren, yolda yürürken karıncayı bile düşünen insanlardır. Kendi ellerinizle kırmayın, incitmeyin, öldürmeyin. Sizlere ayna olmaya çalışıyorum. Bana dönen canlar için dil olmaya çalışıyorum.
Başkanlar, dedeler; görevlerinizi bilin, dersinize çalışın. Her detayı düşünün. Bu insanları evinizde ağırlar gibi misafir edin. Bu insanlar her şeyi hak eden değerli canlardır.
Ayson Karabağ
Yazar-Gazeteci