• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Sanatçı Coşkun Sabah İle Gazeteci Ayson Karabağ Röportajında Biz Erdemli İnsanların Sanatçısı Olduk

Sanatçı Coşkun Sabah İle Gazeteci Ayson Karabağ Röportajında Biz Erdemli İnsanların Sanatçısı Olduk

Sanatçı Coşkun Sabah İle Gazeteci Ayson Karabağ Röportajında Biz Erdemli İnsanların Sanatçısı Olduk

COŞKUN SABAH: “BİZ ERDEMLİ İNSANLARIN SANATÇISI OLDUK”.

 Ülkemizin sahip olduğu en önemli sanatçılardan olan şarkıları ile dillerden, gönüllerden düşmeyen. Besteci, söz yazarı ud virtüözü Coşkun Sabah ile güzel bir söyleşi yaptık.

Şarkılarının her birinde bir mesaj bir anlam yüklüdür. Bu yüzden toplum tarafından bu kadar sevilip kabullenildi.

“Sen bambaşkasın” şarkısında sevileni tanımlamasını sevdik.

” İşte bu bizim hikâyemiz

Öyle saf öyle temiz” dediğinde saf ve içten sevmeyi öğretti bize.

Aşk kitabı şarkısında

“Ümitlerim

kırıldı bitti

Hayallerim yıkıldı gitti

Bu dert beni benden etti

Sevdim, sevdim bak ne hale geldim.” Dediğinde ise insanlar onunla aşk acısı çekti.

Coşkun Sabah kimdir ? Müziğe nasıl başladı?

Coşkun Sabah, 16 Ekim 1952 tarihinde Diyarbakır’da Süryani bir ailenin ikinci oğlu olarak doğmuştur. Gülben Ergen’in de aranjörlüğünü yapan Taşkın Sabah kardeşi, keman ve ud sanatçısı olan Bülent Sabah ise abisidir. Çocukluğu Diyarbakır’da geçmiştir. Müziğe 9 yaşında babasına ait olan cümbüşü kendi kendine öğrenmesiyle başladı.

Coşkun Sabah, 1968 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’nda okumaya başladı, burada okurken de 1970 yılında İcra Heyeti’ne girmiştir. 1972 yılında İstanbul radyosunda Klasik Koro’da ud çalmaya başladı. İcra Heyeti’ndeki görevini 1979 yılına kadar sürdürdü. 1976’da Devlet Türk Müziği Korosunda ud sanatçısı olarak çalışmaya başladı. Askerliğini 1988 yılında Denizli’de yaptı.

Coşkun Sabah, 1997 yılında eski manken 1995 Türkiye 2. Güzeli Ceyda Okay ile evlendi, çiftin Roza ve Helen adını verdikleri iki kızlarının olduğu evlilik 2017 yılında sonlandı.

Sanatta yükselişi nasıl başladı?

1978’de bestelediği ‘Baharı Bekleyen Kumrular Gibiyi 45’lik yaptı, yer yerinden oynadı, yılın şarkısı oldu, Coşkun Sabah da yılın bestecisi. Arkasından ‘İşte Bizim Hikâyemiz’ patladı. Şarkıları bu kadar patlayınca şarkıcı olmaya, kendi şarkılarını kendi söylemeye karar verdi.

Tek başına sahne yapmaya başlamasıyla, gelen albüm tekliflerini de değerlendirmiş ve 1981 yılında “Aşk Kitabı” adlı ilk solo albümünü çıkarmıştır. Sonrasında “Bir Pazar Günü”, “Son Buluşmamız”, “Hatıram Olsun” albümleriyle de çıkışını sürdürmüştür. 1990 yılında piyasaya çıkan Beni Unutma-Aşığım Sana adlı albümü 1990 yılı itibarıyla Türkiye’de tüm zamanların en çok satan çalışmasıdır (3 milyon adet).

Coşkun Sabah’ın seksen kadar bestesi olup, bunlardan en az yirmi tanesi bir çok sanatçı tarafından seslendirilmiş ve “hit” olmuştur.

 Bu kadar ünlü olmanız neye bağlı?

Her şeyin bir sebebi vardı. Benimde nasibimde şöhret varmış.

Bu güzel eserleri oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz? Şarkılarınızı insanlara sevdiren nedir?

Türk halkını düşünerek müzik yaparken gözlerimin önünden geçenler: Garson, hakim, avukat, doktor, öğretmen, çöpçü, temizlikçi, aşçı komi, müdür. Şoför, ev hanım, gençler, belediye başkan, siyası partiler. Her türlü meslek grubuna sahip insanları düşünüyorum. İnsanlar gözlerimde canlanırken bu insanların dikkatini çekmek, şarkılarımı mırıldanmalarını nasıl tetikleyebiliriz? Diyerek çalıştık, hayal ettik, sabırlı olduk.

Bekledik, bizim müzik tarlamız nadasta bekledi ve zamanla öyle bir kıvılcım geldi ki tüm şarkılarım akıllarda gönüllerde kaldı. Coşkun Sabah olarak beni ben yapan şarkılarımdır. O şarkılarda ter var, emek var, uğraş var, hayal var. Bu hayallerimizi Türkiye ve dünyaya taşıdık. Hem ülkemizi temsil ediyoruz hem de sanatta diğer insanlara model olmaya çalışıyoruz.

Baba figürünün bizim toplumumuzda yeri farklıdır. Peki, sizin babanız nasıl biriydi ve sizi nasıl etkiledi?

Kendi halinde yaşayan biriydi. Özünde güzel bir insandı alkolden kaybettik kendisini alkolü sever ve çok tüketirdi. Onu kaybetmek bizi çok üzmüştü, bundan dolayı alkolü sevmedim de içmedim de. Babam bize alkolden uzak durmamız için neden oldu.

Coşkun Sabah için müzik nedir?

Müzik; size enerji kazandıran, huzur yaşatan, mutluluk veren etkili eğitim dalıdır. Müzik; ruhu besleyen, terbiye edendir. Müzik benim hayatımdı.

Siz şarkılarınızda sevgiyi anlatan söyleyen birisiniz sevgi nedir sizce?

Sevgi bir insanı en erdemli yapan sizi mutluluğa taşıyan heyecan uyandıran maddiyatın ötesinde bir ateştir. Bir baruttur yakınca etrafı da yakar.

Sevgi içimizi kıpır kıpır koparandır, sevgi hayali güce güç katan, sevgi terapi yapan, sevgi gönül köprüleri kuran sihirli bir güçtür. Maddiyatın yapamadığı içten gelen bir sıcak ateştir.

Sevgi kavramını bilmeyen sevecek hiç kimseyi sevemez çocuk sevgisi olmayan, dost sevgisi olmayan, vatan sevgisi olmayan sevemez. Sevgi başka bir histir. Her insan da sevgi var diyemeyiz. Hayat sevgisi olmayan maddiyat sevgisi olunmuyor. İçten olgunlaşan içten gelen sıcak bir histir. Bizi bize bağlayan sevgidir.

Vefa nedir? Nasıl vefalı olunur?

İnsanlık vasfıdır.  Köpekte var ama kedide yok yeri geldiğinde kedi sahibini tırmıklayabilir fakat köpek öyle değil sahibi öldüğünde yerinden kalkmayan, başından ayrılmayan, onun yasını tutan köpekler var.

Ben çok şanslıyım benim tanıdığım çok vefalı dostlarım var. Tanımadığım da çok vefalı insanlar var. Bodrumda abimle denize gireceğiz çok önemli bir yere gittik, insanlar sıraya girmişler bizde sıraya girdik önümüzde on beş kişi var. Arkamda duran bir kadın bağırdı; ” Burada yetkili müdür yok mu?” diye.

Müdür geldi ve kadın; “Beyefendi, ne saygısız insanlarısınız Türkiye’ye mâl olmuş, bu değerli sanatçıları siz nasıl sırada tutarsınızı ayıp değil mi?” dedi.

Bizim insanlarımız çok vefalıdır, çok yardım sevendir. Sevgilerini para ile satın alamazsınız.

Şöhret sizi değiştirdi mi? Ünlü olunca değişenlerden misiniz?

Annemden, büyüklerimden aldığım nasihatler, terbiye, bilgiler bize ayaklarımızın yere basmasını öğretti sağlamcıyız nerde olduğumuzu bildik.

Sizin için vatan nedir?

Yaşadığımız evimizdir, mutlu olduğumuz yerdir. Vatan bizim mekânımızdır. Ülke tapusu yok, ama manevi tapumuz var.

Sizi seven ve sizi örnek alan gençlere neler tavsiye edersiniz?

Kısa yolardan meşhur olmak değil, dışarıdan alınan doping gibi birden yüz yüz artarsınız ama doping bitince birden yere düşersiniz fakat toplanması zordur. Sabun köpüğü gibi kaybolursunuz. Sanat değeri olanı araştırın, baba şarkılar bulun, inceleyin, emek verin, uğraşın, çaba harcayın. Kalıcı sanatçı olmak istiyorsanız, otuz elli yıl gönüllerde kalmak ısıtıyorsanız; sanat için emek verin, uğraş verin, sabırlı olun olgunlaşacaksınız ve gelişeceksiniz.

Ailelerin çocukların gelişiminde büyük rolleri vardır. Aileler nelerin görevi nedir?

Anneler, babalar çocuklarınıza mutlaka bir müzik aleti öğretin. Müzikle uğraşan kötü düşünmez, müzikle uğraşan ruhunu besletir, güçlendirir.

Müzikle uğraşanın hayal dünyası gelişir. Müzik, ruhun gıdasıdır. Çocuklarınızı müziğe yönlendirin. Diyarbakır’da her evde piyano, darbuka,  gitar, saz çalan müzikle uğraşan aileler vardı. Birde Hollanda da gördüm bunu.  Bu yönümüz çok güzel; bu yünümüzü yaymamız gerekir, özendirmek gerekir, sevdirmek gerekir.

İyi müzisyenler yetiştirmek için neler yapılması gerekiyor?

Okullarda müziğe daha fazla zaman ayırmalıyız. Müzik adamları, okullarda öğrencilerle buluşturmalı. Tecrübelerden faydalanmaları sağlanmalı.

Sizi dinleyen seven kitle kimler?

İki tür insanların sanatçıları vardır; erdemli insanların sanatçısı vardır, birde popüler insanların sanatçısı vardır.

Popüler insanların sanatçısı: insan seviyesi düştükçe, kültür ezildikçe çoğunluk, arttıkça erdemli insanlar azınlıkta kalır. Biz azınlıkta kalan erdemli insanların sanatçısıyız. Erdemli insanlar: kültürlerine bağlı, geleneklerine bağlı, örf ve adetlerine düşkün, saygılı,  vatansever ve vefalı insanlardır. Erdemli insanlar azalıkça biz erdemli insanların sanatçısı olduk.

Şarkılarınızda iyilik ve sevgiden bahsediyorsunuz her zaman peki, insanları iyiliğe nasıl teşvik etmek için neler yapmalıyız?

Çevremizdeki kişilere iyiliği, doğruyu, sevgiyi, güveni aşılamak ve onları bilgilendirmek, bilgili insanları çoğaltmamız lazım. Bilgili insanlar çoğalırsa ve kötü huylu insanlar yalnız kalırlarsa yaptıkları kötülüklerin belki farkına varırlar. Dışlandıklarını anlayıp kendilerine çekidüzen verirler.

Çok başarılı bir sanatçısınız insanlardan övgü beklentiniz oluyor mu?

İnsanların övmesini beklemek ve övülmekten hoşlanmak gözleri kör, kulakları sağır eder.

Maske takarak yaşayan ikiyüzlü insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Maske takmanın en büyük sorunu şudur; Maskeler yüzümüz olur, maske ile gerçek yüzün arasındaki mesafe kaybolmaya başlar. Zamanla birbirlerine yapışırlar. Bunları ayırmaya çalışmak sanki derinizi yüzmek gibi acı verir.

Bütün yanlışları yüzünden atabilmek cerrahi bir müdahaledeki cerrahi ustalığı gerektirir. Maskeniz sizin ikinci doğanız olmuş ve düzgün doğanızı unutmuşsunuzdur. İkiyüzlülük kana, iliğe kadar işlemiştir. Çocuklar hiçbir zaman ikiyüzlü olmamıştır, aslında insan yaşlandıkça kurnazlığı artar.

Sanatçı, bilgiyi toplayan mı olmalı yoksa bilgiyi kullanabilen mi?

Sanatı bilmekle bilgi toplamak farklı şeylerdir. Bilgi toplamak, eğer bilgiyi faydalı bir şekilde kullanmıyorsanız hamallık yapmaktan başka bir şey değildir. Okuduğunuz faydalı bilgileri kullanırsanız kendinizi geliştirir ve eksiklerinizi tamamlarsınız. Kuşlar güneşle beraber uyanırlar. Güneş hiçbirine doğrudan yardım etmez. O kuşların canlılık ve tazelik hissettiği bir çevre yaratır. Güneş bir çiçeğe gelerek açması için baskı yapmaz. Bilgili insan cahile baskı yapmaz bilgiyi almasını sağlar. Doğrudan değil, ışınlarını çiçeğin çevresinde dans ettirerek yardım eder. Güneş nazik bir şekilde çiçeğe ısı verir onu cesaretlendirir. Böylece çiçekler içlerinde açma isteği duyarlar.

Örnek görülen ve sevilen bir sanatçı olarak sizce sanatçılara nasıl görevler düşüyor?

Biz çok çok şansıyız çünkü Türk halkı sanatçısını bağrına basar, sanatçısına sahip çıkar. Bizim, bu milletin sevgisini kazanmak için eğitime önem vermeliyiz, model olmalıyız, sanatçımızı iyi anlatmalıyız. Dünyada söz sahibi olmanın tek yolu müzikle mümkün olacak. Tek dil müzik, ortak dilimizi dünya yaymamız gerekir. Onun için mesajlar müzikle verilmeli. Bu sanatı da geliştirmek gerekir. Sadece ses aramak değil, üretimde şart müzik adamı da yetiştirmek gerekir. Değerlerimizi ortaya çıkarmak gerekir. Müzik adamlarında sahip çıkmak gerekir. Müzik adamı aramaları gerekiyor ama yok, üreten yok, yazan yok kopya çekenle üreten bir olmaz. Onun için müzik adamı bulmak şart.

Ayson Karabağ

Yazar-Gazeteci

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM